Hey günahsız arayıcı! Kara gözlerin seni aldatıyor! Sen hiçbir zaman beni çevremdeki karanlıklarda bulamayacaksın. Çünkü bakışlarında iştiyak ateşi yok. Beni daha aydınlık istiyorsun İştiyakla benim karşımda daha alevli yan Yoksa binlerce gözün aldatacak seni; günahsız bir arayıcı gerek. İştiyak çerağın daha alevli olsun Söylenmemiş, terennüm edilmemiş sözlerle doluyum Tanınmamış düşüncelerle Üstünde düşünmediğim şiirlerle Gözyaşı ukdem dolu, dopdolu bir derttir ve geride kalan Söylenmemiş sözler bir suskunluk değil; bir inilti Şimdi ağlama zamanı. Yalnız ağlamak mümkünse yahut eteğindeki bir sırdaşlığa güvenmek mümkünse veya hiç olmazsa nabekârların yüzüne açılma ihtimali olan kapılara. Bütün bunlara rağmen benim zindanıma gel. Tek penceresi tımarhanenin hayatına açılıyor. Ama nasıl, sahiden nasıl Böyle yıldızsız bir gecenin derinliğinde Şarkısız, sessiz kalmış zindanımı Tekrar tanıyabil...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"