Dünyanın öbür ucunda bir yerde mavi bir kervan laternalar içinde samanyoluna gider bir saman parçası savrulur, bir tarlakuşu uçar dolaşırım tahtabacaklı bir atla: ben, senin sokağını ararım… penguenler bile bilir seni sevdiğimi… hayat bir gül yarasıdır her şeyde seni görürüm ve dünyanın öbür ucunda bir yerde aşk vardır… kısacık da olsa… Dünyanın öbür ucunda bir yerde hayal kura kura gelirim ilkyaz tarlalarından bir berduş gibi ilkyazdan sarhoş gibi… bir nisan gecesi gelir pencerenin altında dururum git dersin… gidemem derim hiçbir yere gitme dedi nisan ve dünyanın öbür ucunda bir yerde aşk yoksa… bir parça yağmur yağar… …yağmur olurum pervazını saran toza sıçrarım usulca bulaşırım parmaklarına gözlerinde dolaşırım usulca aya yansır mutluluğun müziği bakar lombozlardan kürek mahkumları… bir nisan gecesi uykunda gökyüzünü dinlerim şafağa kadar Dünyanın öbür ucunda bir yerde şarkıcılar dolaşır göklerde Dünyanın öbür ucunda bir yerde bir mezarcı kirazçiçekleriyle konuşur tepelerde Dünyanın...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"