Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Abdülkadir Bulut etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Suların da bir arkadaşlığı olur diye

Suların da bir arkadaşlığı olur diye Gördüğüm her yağmurun ardından gittim Ve en sonunda cebimde bitmemiş şiirler Yollara yakışan birisi oldum çıktım Suların da bir arkadaşlığı olur diye Çıkarıp adresimi verdim hemen hepsine Gidebileceğim yerleri söyledim bir bir Sonra yüzümü serdim ellerimin içine Suların da bir arkadaşlığı olur diye Yüzümü sadece beyazlığıyla örtebilecek Bir mendil istedim gördüğüm herkesten Solgun bir söz de olsa benim için istek Suların da bir arkadaşlığı olur diye Yurdu olur diye bütün karanfillerin altı Sabahları işlerine giden kızların avuçları Korudum durdum suların yurdudur diye Abdulkadir Bulut Teybinde Ferdi Tayfur’un ağladığı, arkasında ‘Kaderim’ yazan, köy postası,  kırmızı bir ford minibüs, Silifke - Anamur arasında ilerlemektedir. 8 Ağustos 1985, öğleden sonra… Minibüs, mahkeme dönüşü yolcularıyla doludur. Moraller bozuktur. Abdülkadir Bulut, şoförün hemen arkasındaki koltukta oturmaktadır. Boğsak yakınlarına geldiklerinde, ye...

Gözyaşları da Çiçek Açar

Ellerimi dokunduğum her yerde Çığlık çığlığa kıvranıyor hayat Ve ölen arkadaşların giysilerini Bir kere daha dürüp koyuyor analar Çamaşır sandıklarına Gözyaşları da çiçek açar Bugün yurtyeri olsa da acılara Kayaların en sarp yerlerindeki Kırlangıç yuvalarını andıran alnın Bir gün terli bir gelecek uçuracak Sabahlardan akşamlara kadar Gözyaşları da çiçek açar Ansızın oyuna başlayan çocukların Sesleri kadar canlı ve huylu Sevinçleri kadar taze ve acemi Bir duruş kuşatır seni o zaman Gözyaşları da çiçek açar Başını dayadığın ağaç dalı Bak hafifçe eğildi toprağa doğru Uyuyan bir çocuğun soluk alışını Dinler gibi kendini vererek Yaklaş yüzünü örse de acılar Boynundan ter boşalan herkese Gözyaşları da çiçek açar Yaklaş, yüzünü örse de acılar Ve nasıl yakalarsa toprağı kök Suları renk, dalları kiraz Sen de öyle yakala hayatı Yürü kol kola canıma değsin Gözyaşları da çiçek açar Abdülkadir Bulut

ülkemin şiir atlası

III Ben aradığım her şeyi yana yakıla aradım Kaygılar taşıdım mutlaka bulmalıyım diye Ama kaldırdığım her taşın altından Çıka çıka bir yığın böcek çıktı Kimisi deliklerine kaçtı, kimisi üstüme ağdı Yol günlüklerine geçti attığım adımlar Çocukken boynunu kopardığım kuş yavruları Düşlerimde yolumu kesip bir bir gözlerimi oydular Ve eğdiğim fidanlar büyüyüp gelişince Gövdeleri tabutuma birer tahta oldu Sulara bıraktığım hüsnüyusufların Yan yatıp suyun üstünde durması gerekirken Hepsi de dibine çöküp gitti bir bir Demek ki her şeyin bir derinliği var Demek ki her şey biraz da derinliktir Daima ayrılıklar üretti benim yürüyüşlerim O yüzden adı ayrılık olan bir çiçektir Şimdi benim avuçlarımdaki çizgiler Oysa eskiden alçalan bir kara kırlangıcın Kuyruğunun duruşuydu. (...) XLVI Bilirim incelik ister marifet ister Arkadaş seçmek de yar seçmek kadar Çünkü göreceğin küçük bir ihanet bile Adama evlat acısı gibi koyar Düşün ki içini döktüğün, sırlarını verdiğin...