Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Muhaddere Nabi Özerdim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kış Gecesi

Evim fakir, dostlarım beni terketti, Hastayım, ziyafetlere gidemiyorum. Gözümün önünde canlı bir kimse yok. Kulübemin içinde yalnız yatıyorum. Kırık lâmbam zayıf bir ışık veriyor. Yıpranmış perdelerim çarpık, birbirine uymuyor. Tse, tse, kapı eşiğinde ve pencere kenarında. Tekrar yağan karın sesini duyuyorum. İhtiyarladığım için pek az uyuyorum. Gece yarısı uyanıyor, yatağım da oturuyorum. Eğer oturmak ve unutmak sanatını öğrenmemiş olsaydım. Bu sonsuz yalnızlığa nasıl dayanabilirdim ? Katı vücudum yere yapışıyor. Ruhum kolayca değişiliklere tabi oluyor. Böylece geçen dört usandırıcı yıl. Sanki binlerce gece kadar uzundu. Po Chü-i
Nehri geçiyor, nilüfer çiçeği topluyorum, Orkide tarlasında çeşit çeşit kokulu otlar var. Onları topluyorum, fakat kime götüreceğim ? Sevgilim çok uzaklarda. Durup kendi memleketime doğru bakıyorum! Uzun yol önümde uzanıyor. Aynı kalb, fakat başka bir diyarda. Daima keder içinde ihtiyarlayıp gidecek. ?

Sonbahar Rüzgârı

Sonbahar rüzgârı geldi, beyaz bulutlar uçuşuyor. Otlar ve ağaçlar sararıyor, kazlar güneye gidiyor. Orkideler açmış, krizantemler ne güzel kokuyor, Ben sevgilimi düşünüyorum, hiç unutmuyorum. Yüzen-pagoda gemisi Fen nehrini geçiyor. Nehrin ortasında beyaz dalgacıklar yükseliyor. Flüt ve kaval, kürek çekenlerin şarkı seslerine karışıyor, Ziyafet ve eğlence içinde bile kederliyim. Gençlik yıllan ne kadar az, yaş ne kadar kısa Wu-ti (Liu-ch'e. İmparator) (M.Ö. 157 - 87); Çeviri: Muhaddere Nabi Özerdim

Giden Bir Sevgiliye

Güçlü atların çektiği araban yola koyuldu. Kalbim daima seni takibedecek ve asla unutmıyacak. Şimdi sen Batıya doğru giderken. Sana iyilikler temenni ediyorum. Ah sevgilim, senin gölgen olsaydım . Seni daha yakından takib ederdim. Fakat bir karanlık etrafı kapladı, gölgen uzaklaştı. Oh, günün aydınlığı içinden geç, bir daha görün. ? Çin Şiirleri (5'ler şiir grubundan, şairleri bilinmeyen "19 eski şiir külliyatı"ndan şiir)

Su Wu'dan ayrılış

İyi günler tekrar gelmiyecek; Bir an sonra ayrılmış olacağız. Yol ağzında üzüntü ile durakladık. Tarlada el ele durduk. Bulutlar gökte uçuşuyor, Birbirimize sarılarak hızla yürüyoruz. Rüzgâr dalgalar halinde yükseliyor. Ve göğün bir köşesine sürüklenip gidiyor. Şimdi, bizim ayrılmamız lâzım, Bırak biraz daha duralım. Bu sabah rüzgârının kanatları üstünde olmak ve. Seninle beraber tâ yolun sonuna kadar gitmek isterim. Li Ling (M.Ö. 2 - 1 yüz yıl)

Rüya

Gece yarısı rüyamda, Sizi gördüm, sizinle konuştum uzun uzun. Eski zamanlarda olduğu gibi yanaklarınız şeftali çiçeği gibi idi; Gözleriniz mahzun ve kirpikleriniz söğüt yaprakları gibi idi, Yarı istekli, yarı çekingen, Gitmeğe hazır, fakat yine bana yaklaşırken. Birdenbire uyandım, Üzüntü ile gördüm ki, bir rüya imiş. Woi Chuang

İnsanlar Aşklarını Saklarlar

Kim söylüyor ki, istiyormuşum. Senden böyle uzaklarda yaşamak, ayrı kalmak. Elbiselerim hâlâ senin taşıdığın koku ile dolu. Hâlâ elimde senin gönderdiğin mektup duruyor. Kemerimde bir çift kordelâ var; Bunun, aynı kalb bağlılığı ile bizi biribirimize bağladığını rüyamda gördüm. İnsanların aşklarını sakladığını bilmiyor musun, Koparılmağa kıyılmayan güzel bir çiçek gibi? Hsiao Yen

Yemekten Sonra

Yemekten sonra kısa bir uyku. Uyanınca iki fincan çay. Başımı kaldırıyor, güneşin ışıklarını görüyorum, Bir kere daha güney batıya bakıyorum. Mesut olanlar günün kısalığından şikâyetçi. Üzüntülü olanlar yılın tenbelliğinden usanç getirir. Fakat kalbleri neşe ve kederden uzak olanlar, Kısalığa, uzunluğa dikkat etmeden yaşayıp gider. Po Chü-i

Eflatun At

Ateş yaktım, bakım sız tarla yandı. Y aban ördekleri gökte uçuşuyor. Genç delikanlı dul bir kadınla evleniyor. Kuvvetli kadın gülerek onu öldürüyor. Yüksek dağların tepelerinde ağaçlar var. Rüzgâr esiyor, yapraklar dökülüyor. Birisi 1000 mil uzaklara gidiyor. Acaba eski yerine dönebilecek mi? 15 yaşım da orduları takip ettim, 80 yaşım da geri dönebildim. Yolda köylülere tesadüf ettim. Acaba evin içinde kimler var? Uzaktan evimizi görüyorum. Servi ağaçları mezarlarda sıralanmış. Tavşanlar köydeki çukurlarına giriyor. Sülünler tavandaki direklere doğru uçuyor. Avlunun ortasında buğdaylar yetişmiş, Kuyunun yanında birçok güneş çiçekleri açmış. Buğdayı ezerek yemek yapıyorum, Güneş çiçeklerini ezerek çorba yapıyorum. Yemek ve çorba bir zamanlar da pişmişti. Kime verildiğini bilmiyorum. Kapıdan çıkıyorum, doğuya bakıyorum. Gözlerimden yaşlar akıyor, elbisemi ıslatıyor. ? Çinin parçalanma devri, Kuzey şiirleri (4 – 5 inci yüz yıl)

Giden Bir Sevgiliye

Güçlü atların çektiği araban yola koyuldu, Kalbim daima seni takibedecek ve asla seni unutmayacak. Şimdi sen Batıya doğru giderken, Sana iyilikler temenni ediyorum. Ah sevgilim, senin gölgen olsaydım, Seni daha yakından takib ederdim. Fakat bir karanlık etrafı kapladı, gölgen uzaklaştı, Oh, günün aydınlığı içinden geç, bir daha görün. 5'ler Topluluğu-Adı Bilinmeyen Şairler (Çin) İ.Ö. II. Ve I. Yüzyıl Çeviren: Muhaddere Nabi Özerdim