Yoldayım bu kadar karanlık nasıl doldu gövdeme Burçlara bakarak gidemem hava bulutlu İhtimal bir suç gibi yakışır ayaklarıma Uzun gecelere benzeyen arkadaşlar yok artık Vesikalık bakışlar selamlıyor birbirimizi Yabancı demek çokça acı gelse de Acıyarak yabancıyız artık dünyaya bile Sabır gelip takılıyor boğazıma bu iyi Artık ne kılıcım var elimde ne kalkanım Ölmeye çok var demeye kimsenin dili varmıyor Oysa ölmek tüm yalanları ters yüz ederek Geceyi gündüz ederek dolaşıyor aramızda Çok ciddiye alıyoruz ya her şeyi Sevinirken düşüyor ya bütün kalelerimiz İşte tam da bundan Ölüm omzumuzun en değişmez ev sahibi Yine yolda olmak iyi, karanlık da olsa içimiz Belki arındırır bir pınar başı cümle dertlerden Kahrolsun terk etmeler, yarı yolda bırakmalar Kahrolsun iyiyim derken içimizdeki titremeler Değmez demiyorum değer Bir gül gelip içimizde açsa iyidir Sonra yok olmak fark edilmektir biraz Hep kıyı köşe bizim marifetimiz Dışarısı içeriden daha ilkbahar Yüzümüz bir sürgünden çok eski Bunları...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"