Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yok benim gibi gamlısı

Korkarım serbest bırakmaz beni kafesten avcım, Unutturuncaya dek bahçenin yolunu. Yeter kaldım kafeste, unuttum gülün rengini, Aşkıyla doğdum onun bu dünya annesinden. Geçirdimse de bir iyi gün hatırlamıyorum ki! Sanki birden yuvadan tuzağa düşüverdim ben. Salarım ateşleri sarayına ahımdan avcının, Bırakmazsa bu esaret zindanından özgür beni. Kaç kez tuttu yakamdan ecelin o elleri Bırakmadım yine de eteklerini ellerimden aşkının Artık rakiplerin yanında zulümdür benden şikayetin Sorgusuz sualsiz her dediğini verdim ya ben Dolsa da sıkıntısı bir dünyanın gönlüme Lâhûtî Yok benim gibi gamlısı ya bu benim mutluluğum Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî Çeviri: Nimet Yıldırım

Vefalı

Gece oldu, çöktü karanlık ay yüzlüm gelmedi. Yoluma aydınlık saçan gelmedi. İnlemek istedim ama yapamadım, Gönlümden dilime ahım gelmedi. Yorgunum, kırgınım, sıkıntılıyım ama, Ondan uzaklarda ölmeği istemiyorum. Değilim avın senin, uzaklaş benden ecel! Yar deyip ben güç kazanıyorum. O gelmezse ben giderim. Huzuruna kimin istersen giderim. Feleklere uçar, gezegen olurum. Denizlere dalar, balık olurum. Bulurum, şüphem yok onu bulurum. Azizim, canım, ay yüzlüm derim: Öldüreceksen öldür beni önünde, Artık ayrılıkla çektirme azap bana Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî Çeviri: Nimet Yıldırım

Vatana Dönüş

Yaşlandım yuva üzüntüsüyle. Bir tek isimdir varlığımdan geriye kalan. Öldüm üzüntüden. Ne günlerdir bunlar? Usandım ben bu hayattan. Kolum kanadım yoksa da, Çimenlere doğru uçamasam da, Değil mi ki Pençem, gagam, göğsüm ve başım var, Sürüne sürüne giderim bahçeye kadar. Uzaktan göründü çimen gözüme. Güç geldi dizime ve belime. Islak gözlerim gördü bir yuva. Yanıp kavruldu ciğerim vardığımda. Baktım bu yuva değil, tuzakmış. Ah... Yine esir düştüm ben! Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî Çeviri: Nimet Yıldırım

Sevgilim benim

Duy uzaktan sesimi, sevgilim benim Gözümden daha değerli, canımdan tatlı benim İlk ilham kaynağım, son andım benim Yaşlı ülkem, ama şanlı şerefli yaşlım benim Tabiatım, tarihim, imanım, İran'ım benim. Ayrı düşmüşüm senden, evladınım senin Ruhum bağlı ama şefkatinle ve sevdanla senin Her zaman sanki gönül çelen kucağındayım senin Tutkunuyum eşi benzeri olmayan geçmişinin senin Kölenim, aşığınım, özleminle yaşamaktayım senin Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî Çeviri: Nimet Yıldırım