Zirvelere ulaşmak keskin kılıçla, Ve düşlere kavuşmak kara mızrakla. Kim ki hurma ağacının yumuşak dallarını aşağı eğer, Başarı ve zafer ağacının olgunlaşmış meyvesini sonunda yer. Ölümden sonra keskin kılıç darbesi neye yarar? Zaten ölmüştür heybetinden ürküp iki büklüm özür dileyen bîzâr. Hiç kınanmasa da savaştan korkan beşer, Savaştan hüsrana uğramış bir şekilde dönmesi ona yeter. Sen yaprağa durmadıkça, hiçbir zaferin yaprağı yeşermez, Düşman korkusu sürekli damlayan kan gibi bitmez. Kim mızrak korkusuna boyun eğerek kaçar, İnce belli, beyaz tenli ve cilveli dilberlerden uzak teselli arar. Kim ihtiyaç kapısı olursa ölüm ve sıkıntılara olur çare, Daha önce bir savaşa girmemiş olsa da bîçare. Kim derin cenklere dalmaz ise, Parlak incilerden gerdanlığı dizemez ipe. İşte odur ki engin kalpli kişi, Susuzluktan kavrulandan başkasını yanına yaklaştırmayan kişi. Peygamber Mustafa’nın adaşı, mutluluk saçan, Cömertlik yayan, tepelerin güneşi, ihsan dağıtan. Dinin temelini güçlendiren, dinin...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"