“KITA Felsefemdir kitab-ı imanım, Taparım kendi ruhumun sesine. Secde eyler hakikatim her ân, Kalbimin âteş-i mukaddesine. Neyzen Tevfik” Azab-ı Mukaddes, Neyzen Tevfik, Haz: İhsan Ada, Kapı Yay., İstanbul, 2009, s. xi “Yayınevinin notu: 1949 yılında İhsan Ada’nın yayıma hazırladığı Azab-ı Mukaddes’in bu yeni baskısında kimi düzenleme ve düzeltmeler yapıldı. (…) (Neyzen Tevfik’in, blog.)Belki tek ‘maddi’ varlığı ve zenginliği de bu ‘mahsus yer’ olsa gerektir.” “NEYZEN TEVFİK’İN HAYATÖYKÜSÜ (…) (…) 1893’te, ilk sara nöbetini geçirir. (…) Babası, bir yıl sonra, Tevfik biraz düzelince, son bir umutla yatılı olarak “İzmir İdadisi”ne verir. Ancak sara nöbetleri yeniden başlar ve okulu bırakır. Neyzen Tevfik, ney’ini koltuğunun altına sıkıştırdığı gibi İzmir Mevlevihanesi’nin yolunu tutar. O yılların İzmir’i sürgün yeridir. İstibdat yönetimi rahatsızlık duyduğu aydınları oraya gönderir. İzmir Mevlevihanesi onların uğrak, dahası toplanma yeri gibidir. Neyzen Tevfik burada Tokadiza...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"