Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Alfred de Vigny etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kurdun Ölümü

Tutuşmuş ay üstünde koşuyordu bulutlar Nasıl koşarsa yangın üstünde dumanlar; Korular kapkaraydı bir uçtan bir uca. Yürüyorduk, konuşmadan, ıslak çayırda, Yoğun fundalıkta, arasında büyük çalıların, Altında çorak göknarları gibi göknarların, Sonra gördük birdenbire yerde iri iri, Aranan yolcu kurtların pençe izlerini. Dinledik, soluklarımızı tuttuk,durduk, Ne korunun, ne ovanın sesini duyduk; Gökte fırıldak inledi yalnız yaslı yaslı; Rüzgar çekmişti alçaklardan elini ayağını, Dokunsa dokunsa kulelere dokunuyordu. Aşağılarda meşeler kayalara yaslanıyordu, Uyur gibiydiler dayanıp da dirseklerine. Bir hışırtı bile yoktu, ama birdenbire Avcıların en yaşlısı, hiç yanılmamıştı, Başını eğip yattı, kumlara şöyle bir baktı, Ve alçacık bir sesle, sezdiğini söyledi: Yerdeki yeni izler birer açık haberdi, Geçmişti şimdilerde pek güçlü pençelerle, İki azılı kurt, yanlarında iki enikle. Hep birden çıkardık keskin bıçakları, Yürüdük adım adım, aralayıp dalları, Gizleyip tüfekleri ve ak parıltılarını....

Dünyadan Uzak

Sızlıyorsa yüreğin dünya gailesinden Yaralı kartalleyin dönüp duran yerlerde Tutsak kanatlarında taşıyarak benleyin Yazılı bir dünya, soğuk, ezici hem de. Eğer ancak kanadıkça yaran atıyorsa Aşkının ışıtmaz olduğunu görüyorsa O biricik yıldızının o yitik ufkunu; Bu tutsak ruhum gibi senin de ruhun sonra. Usanıp o kulluktan, kara, acı, ekmekten Tutup o kürekleri bırakmışsa bir yana Eğilmiş ağlıyorsa sulara bakaraktan Arayarak uzak bir yol sonsuz dalgalarda. Ve korkuyla omuzunda birden farkedip sonra O damgayı hani o demirle vurmuşlar; Titriyorsa vücudun giz tutkularla eğer Üzülüyorsa o kötü kem bakışlardan. Ulu yalnızlıklarda bulmak salt bir yer Gizlemek güzelliğini tüm o hayasızlardan; Kuruyosa dudağın zehiriyle yılanların Kızarıyorsa eğer alnın geçerken düşlerinden. Gözü sendeki o pis o hayasız yabancının; Yürü git korkusuzca; şehirleri ko git, Uzat tut ayaklarını o tozlu yollardan İşte uzak kentler, bizim gözümüzle bak git. Yazılı kayaları gibi tutsak in...