Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hasan İzzettin Dinamo etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

On Birinci Sonnet

Kendimi varisi sanırdım şiir imparatorluğunun Belki de bu yüzden ömrüm boyunca sürgünlerde gezdim. İçimdeki altın yeleli arslanı görmeseydi kanun Bir canavar gibi gurbet gurbet böyle sürülmezdim. Güzel bir Türkiye hayali ve mutlu insanlar Oturdu yazamadığım şiirlerime boydan boya. Katakomplardan kalkan düşüncelerin döktüğü kanlar Çaldı en uysal düşünceme bir kanlı boya. Dikildi karşıma demirden yumruğuyla felek Yol verdi birer birer geçsin diye cücelere Sürdü beni taşından altın yapılmayan gecelere. Beni demir kazıklara bağlarken sürgünler Ve geçip giderken kaplumbağa gibi günler Böğürüp dururdu danalar gibi salhanede gerçek! Hasan İzzettin Dinamo / (Gecekondumdan Şiirler)

Sonnet

Yürüyorum kara toprağın ıssızlığında Seni nice göresim geliyor, Amarillis'im. Ben, aydın bir insan eski bir çoban kılığında, Sen yaşadın diye geliyor bu yerleri öpüp sevesim. Seyrederim geceyarılarına dek yıldızları Kimin şerefine donanmış derim böyle gökyüzü? Hep böyle sensiz mi geçecek bu cennet yazları? Hep böyle sensiz mi yolcu edeceğim turnalarla güzü? Yeşil yollarında yürür gibiyim sonrasızlığın Acılar toplamakta son çiçeklerden gönlüm yığın yığın, Ne zaman dolacak öpüş sesimizle yıldızların altı? Biliyorum beklemenin de bir güzelliği var, Bekledikçe gönül yemişi balla dolar Bir kovan bal olur sonunda en korkunç bunaltı. Hasan İzzettin Dinamo

Yirmi birinci yüzyılın insanlarına

Bir Eyüp sabrıyla bekledim Sabahı olmayan gecelerde. Gül dalları yerine demir çubuklar vardı Münzevî-münzevî pencerelerde. Dört uzun yıl boyunca Dışarda koskoca bir doğa Baştan çıkaran kokularıyla doldurdu yolları. Her bahar göğün kapılarında Şarkılar okudu tarla kuşları. Apak bulutlar geçti habersiz Âşıklığımdan, şairliğimden, Bahar yağmurları bensiz yağdı Ebemkuşağı açtı bensiz. Bir Eyüp sabrıyla bekledim Gübreliğinde günlerimin, İnsanlar olmadı farkında En küçük hünerimin. Ne de bir kimsenin haberi oldu varlığımla yokluğumdan. Yalnız, bir bahar sabahına benzeyen çocukluğumdan Ebemkuşakları gelirdi eğlendirmek için beni, İçinde çırılçıplak çimdiğim dereler Söylerken kulağımın dibinde ninni Bir bahar sabahı gibi güzel çocukluğumun Kırık beşiğine başımı koyar Uyanmadan günlerce uyurdum. Umudumu, dudaklarında büyük türküler Ellerinde gelincik desteleri karşımda bulurdum. Öğrenme istemem bir Eyüp sabrı nedir torunlarımın torunu. Say ki d...

Meydan Okumak

Bizde neden ağlayan bir Fuzulî çıkmış Şimdi anlıyorum bunu derinden. Kaç Fuzulî, Fuzulî olmadan önce Kahrolup gitmiştir üzüntülerinden. Öyle çekmişim ki Artık benden sonra Birkaç satırımın yaşaması bile bana vızgeliyor. Artık bahçemdeki yemişlere ne güleryüzlü bir dost ne hırsız geliyor. Demek, diyorum, bu duruma gelirmiş budana budana bir şair. Ölümsüzlüğe sırtını dönmüş şiir Artık acıya meydan okuyabilir. Hasan İzzettin Dinamo

Dokuzuncu Sonnet

Yağmur yağıyor, kış yağmuru şakır şakır Gecekondumuz birkaç yerinden yine damlıyor. Üstümüz eski püskü, tel dolap tamtakır Umutsuzluk aç karga sesleriyle bizi selamlıyor. Pusmuş kilimin üstünde altın gözlü sarman Bir huzur müziği üflemede mırıltıları. Gürültüler kopmada evin ardında zaman zaman Dağı çökertmekte üstümüze yağmur suları. İçiyoruz Şerife'nin yorgun eliyle koyduğu çayı Isınıyoruz, peri padişahının sarayı Bizim gecekonduyla hemen yer değiştiriyor. Tepe koptu dayandı gecekonduya ama ne zarar! Yoksulluk şiirleri yazan ele yazın yine iş var Burada zor insanı da şiiri de pekiştiriyor! Hasan İzzettin Dinamo

Ahanda’dan Karacaahmet’e 80 Yıllık Bir Şiirin Öyküsü:Hasan İzzettin Dinamo’nun Şiirleri

Yedi yıl boyunca Yemen’de savaşan ve ardından çocuklarını Akçaabat - Ahanda’dan İstanbul’a götürerek daha iyi bir yaşam sürmek isteyen Ahmet Çavuşla Şakire’nin 8 çocuğunun yokluk ve hastalıklardan ölmeden kalan üçünden en küçüğü Hasan İzzettin , 1909’da doğmuştur. Kısa bir süre sonra babası ve annesini kaybederek devlet korumasında yetişen Türk edebiyatının en önemli roman kahramanlarından sayılabilecek Dinamo’nun yaşamı, 1931’de ortak kitap olarak bastırdığı Atsız Kitap’tan 1989’daki Nazım’dan Meltemler’e kadar geçen 11 kitaplık şiir serüveniyle sınırlı değilse de bu şiirler onun yaşamının ana hatlarını vermektedir. Sanatçı, yetimhanelerde büyümüş, yatılı okullarda okumuştur. Kısa bir öğretmenlik deneyiminden sonra dönemin pek çok aydını gibi memuriyetten atılmış; bundan sonra kendini, kalemiyle geçinme zorluğunun içinde bulmuştur. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının 1940 Kuşağı sanatçısı Hasan İzzettin,başlangıçta Yahya Kemal – Ahmet Haşim çizgisinde şiirler yazmakla birlikte kendin...