erdemli insanlar nasıl sessizce göçüp gider, ve ruhlarına,'hadi bakalım!' diye fısıldarlarsa; kederli dostlarından bir kısmı"işte nefes durdu" der, "hayır daha değil."derken bir kısmı da; tıpkı öyle eriyelim biz de, sessizce; sel gibi gözyaşları, fırtınalı iç çekişler olmasın. mutluluğumuza saygısızlık etmeyelim bence, inancı tam olmayanlara aşkımızı açmayalım sakın. zarar ve korku getirir yerküre sarsıntısı; nedir, ne oldu diye herkes sorar durur; oysa gökkürelerin sarsılması çok daha büyük ama zararsız olur. ayın altındaki aşıkların basit aşkı da işte (ki özü bedendir) ayrılığa dayanamaz; çünkü uzak düşerler aşkı oluşturan ögeler de bedenler birbirinden ayrılır ayrılmaz. oysa, öyle arıtılmış bir aşkımız var ki bizim, nasıl bir şey, biz bile bilmeiyoruz; öyle bir güvenimiz var ki aklına birbirimizin, gözler, dudaklar, eller uzaktaymış, aldırmıyoruz. ruhlarımız da aslında tek olduğundan, ayrılmaz asla, ben gidince şimdi; uzar gider...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"