Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yunus EMRE etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sabâhın sinlere vardum gördüm cümle ölmiş yatur

Sabâhın sinlere vardum gördüm cümle ölmiş yatur Her biri bî-çâre olup ‘ömrin yavı kılmış yatur Vardum bunlarun katına bakdum ecel heybetine Niçe yigit murâdına irememiş ölmiş yatur Yimiş kurd kuş bunı keler niçelerün bagrın deler Şol ufacık nâ-resteler gül gibice solmış yatur Topraga düşmiş tenleri Hakk'a ulaşmış cânları Görmez misin sen bunları nevbet bize gelmiş yatur Esilmiş incü dişleri dökilmiş saru saçları Bitmiş kamu teşvişleri Hak varlıgın almış yatur Gitmiş gözünün karası hîç işi yokdur turası Kefen bizinün pâresi sünüge sarılmış yatur Yûnus ‘âkilisen bunda mülke sûret bezemegil Mülke sûret bezeyenler kara toprak olmış yatur Yûnus Emre

Canım Ben Andan Buna

Canım ben andan buna, ezeli eşip geldim, Aşkı kılavuz tutup, o yola düşüp geldim. Değilim kal ü kıylde ya yetmiş iki dilde.. Yâd yok bana bu ilde orda bilişip geldim Geçtip hodbin elinden, el çektim dükelinden. Bu ikilik belinden, birliğe bitip geldim. Dört kişidir yoldaşım, vefadardır razdaşım. Üç ile hoştur başım, birine buşup geldim. O dördün birisi can, biri din, biri iman. Biri nefsimdir düşman, yolda savaşıp geldim. Bir kılı kırk yardılar, birin yol gösterdiler. Bu mülke gönderdiler, o yola düşüp geldim. Aşk şarabından içtim, on sekiz ırmak geçtim. Denizler bendin deştim, ummandan taşıp geldim. Ben andan geldim bunda, yine varırım anda. Ben ana varasımı, anda danışıp geldim. Azrail ne kişidir, kasdedesi canıma. Ben emanet ıssıla, anda bitrişip geldim. Şimdi Yunus'a ne gam, âşık melamet bednam. Küfrüm imana şol dem, anda değişip geldim. Yunus Emre

Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için

Benim bunda kararım yok, ben bunda gitmeğe geldim Bezirganem metaım çok, alana satmağa geldim Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim Dost esrüğü deliliğim, aşıklar bilim neliğim Denşürüben ikiliğim, birliğe bitmeğe geldim Ol hocamdır ben kuluyum, Dost bağçesi bülbülüyüm Ol hocamın bağçesine, şad olup ötmeğe geldim Bunda biliş olan canlar, anda bilişirlermiş Bilişüben Hocamla, halim arzetmeğe geldim Yunus Emre aşık olmuş, Maşuka derdinden ölmüş Gerçek erin kapısında, canım arz etmeğe geldim Yunus Emre

Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadı

Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadı Hâlim bilip derdim sorup bana vefâdâr olmadı Hak'dan meğer takdîr idi gönül sana âşık idi Hiç kimsene bencileyin derde giriftâr olmadı Aşkdan değil şikâyetim kendi tâli'imden durur Kendi yolun aramayan câhildir ol er olmadı Aşk bir ulu hil'at durur bir niçeye verdi Çalap Bir niçeler mahrûm kalıp aşktan haberdâr olmadı Aşk bir ulu nazar durur âşık cânı dîdâr durur Aşkı olmayan gönüller vîrânedir şâr olmadı İbrâhîm'e Nemrûd odun aşkdır gülistân eyleyen Aşkdan çün erdi bir nazar gülzâr oldu nâr olmadı Yaratıldı yer ile gök Muhammed dostluğuna Levlâk ana delîl durur onsuz yer ü gök olmadı. Aşkda kahırlar çok olur aşk erine gayret muhâl Yûnus âşık oldun ise âşıklarda âr olmadı Yûnus Emre Yûnus Emre ile Aşk Yolculuğu Mustafa Tatçı / h Yayınları / 2015

Bir kez gönül yıkdunısa bu kıldugun namâz degül

Bir kez gönül yıkdunısa bu kıldugun namâz degül Yitmiş iki millet dahı elin yüzin yumaz degül Erenler gelüp geçdiler dünyâyı koyup göçdiler Havâya agup uçdılar bular hümâdur kaz degül Cân odur kim Hak'a ire ayak odur yola gire Er oldur alçakda tura yüksekden bakan göz degül Münkir ile müdde'îyi sayma buçuga koyanı Git ahûra tak buları her kim (ki) 'âşık-bâz degül Togrı yola gitdünise er etegin tutdunısa Bir hayır da itdünise birine bindür az degül Yunus Emre

İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir

İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Okumaktan mani ne Kişi Hakk’ı bilmektir Çün okudun bilmezsin Ha bir kuru emektir Okudum bildim deme Çok taat kıldım deme Eri Hak bilmez isen Abes yere gelmektir Dört kitabın manisi Bellidir bir elifte Sen elif dersin hoca Manisi ne demektir Yunus Emre der hoca Gerekse var bin hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir Yunus Emre

Nasihatler Kitabı Yunus Emre

Bismillahirrahmanirrahim Padişah’ın hikmeti gör neyledi; Ateş, su, toprak ve yele söyledi. Getirdi toprağı çekip besmele, Kendi de hazırdı orda heybetle. Toprakla sudan yaratıp bir cisim, Verdi bu cisme Âdem diye isim! Sonra rüzgâr gelip kuruttu onu, Âdem’in cismi ondandır, bil bunu! En son ateş gelerek ısıttı onu, Isınınca girdi bedene canı. “Can tene girsin!” diye ferman oldu, Padişah emri ona derman oldu. Can girdi bedeni aydınlattı, Ten de canın canına neşe kattı. Şükürler edip dedi ki: “Ey Rahman, Şaşılmaz benim gibi bin yaratsan!” Toprakla geldi bize dört nitelik: Sabır, hoş huy, tevekkül ve yücelik. Suyla beraber geldi dört türlü hâl; Temizlik, cömertlik, lütuf ve visal. Rüzgârla beraber geldi dört heves; Yalan, riya, sabırsızlık ve nefes. Ateşle geldi dört türlü felâket; Şehvet, kibir, açgözlülük ve haset. Canla birlikte geldi dört özellik; Utanma, ahlâk, üstünlük ve birlik. AKIL VE RUH DESTANI Gel dinle şimdi, açayım da sözü, Tek ...

Nidem ben bu gönül ile benim ile bile durmaz

Nidem ben bu gönül ile benim ile bile durmaz Ma’şûk yüzün gördü meğer öğütleyip öğüt almaz. Tanrı için ey uslular gönlüm bana alıverin Vardı bilişti dost ile geri bana boyun vermez Bunun gibi gönül ile nice dirlik ediverem Bıraktı yabana beni bir gün gelip hâlim sormaz. Gönül bana yoldaş iken, zühd ü tâat kılar idim, Yıkıldı bu tertiplerim, gönülsüzüm elim ermez. Gönül içeri dost ile, ben kapıda feryâd ü zar, Bin yıl zârî kılar isem, işbu nedir diye sormaz. Aydır isem eyâ gönül, hani farîza yâ sünnet, Aydır yok teşvişi koya, bu seviye amel sığmaz. Eğerleyin aydır isem, gör boynumda borç kalmasın, Kakır boşar söver bana, aydır ki ey Hakk’ı görmez. Ağız ağızdan kutludur, ola ki sözünüz tuta, Ben yüz bin yıl söyler isem, sözüm kulağına girmez. Gönlüm dahî canım dahî el bir etti şu ikisi, Yüz bin Yunus'tan ferâgat, dost yüzünden gözün ırmaz. Yunus Emre

Birgün

Vaktinize hazır olun, Ecel varır gelir Birgün Emanettir kuşa canın Sahib vardır alır birgün Nice bin kerre kaçarsın yedi deryalar geçersin pervaz vuruban kaçarsın Ecel seni bulur birgün iş bu meclie gelmeyen anıp nasihat almayan eliften bayı bilmeyen okur kişi olur birgün tutmaz olur tutan eller çürür şu söyleyen diller sevip kazandıgın mallar varislere kalır birgün Yunus sözün bunu söyler aşkın Deryasını boylar Şu yüce köşkler saraylar Viran olur kalır Birgün Yunus Emre

Ah Nideyim Ömrüm Seni

Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni Seninle olmadım gani, ah nideyim ömrüm seni Geldim ve geçtim bilmedim, ağlayıp güssa yemedim Senden ayrılam demedim, ah nideyim ömrüm seni Hayrım şerim yazılacak, ömrüm ipi üzülecek Suret benden bozulacak, ah nideyim ömrüm seni Gidip geri gelmeyesin, gelip beni bulmayasın Bu benliğe sermayesin, ah nideyim ömrüm seni Hani sana güvendiğim, güveniben yuvandığım Kaldı külli kazandığım, ah nideyim ömrüm seni Miskin Yunus gideceksin, acep sefer edeceksin Hasret ile kalacaksın, ah nideyim ömrüm seni Yunus Emre

Canlar canını buldum bu canım yağma olsun

Canlar canını buldum bu canım yağma olsun Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım Dost vaslına eriştim günahım yağma olsun İkilikten usandım birlik hanına kandım Derdi şarabın içtim dermanım yağma olsun Varlık çün sefer kıldı dost andan bize geldi Viran gönül nur doldu cihanım yağma olsun Geçtim bitmez sağınçtan usandım yaz u kıştan Bostanlar başın buldum bostanım yağma olsun Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin Ballar balını buldum kovanım yağma olsun Yunus Emre

Şathiye

Çıktım erik dalına anda yedim üzümü Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynattım Nedir deyip sorana bandım verdim özünü İplik verdim çulhaya sarıp yumak etmemiş Becit becit ısmarlar gelsin alsın bezini Bir serçenin kanadın kırk kağnıya yüklettim Çifti dahi çekmedi şöyle kaldı kazını Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere Yalan değil gerçektir ben de gördüm tozunu Bir küt ile güreştim elsiz ayağım aldı Şunu da basamadım göyündürdü özümü Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana Öylelik yola düştü bozayazdı yüzümü Balık kavağa çıkmış zift turşusun yemeğe Leylek koduk doğurmuş bak a şunun sözünü Yunus bir söz söylemiş hiçbir söze benzemez Erenler meclisinde bürür mana yüzünü Yunus Emre

Bir Molla Kasım gelir

Ben dervişim diyene Bir ün edesim gelir Tanıyuban şimdiden Varup yetesim gelir Sırat kıldan incedir Kılıçtan keskincedir Varıp anın üstüne Evler yapasım gelir Altında gayya vardır İçi nâr ile pürdür Varıp ol gölgelikte Biraz yatasım gelir Ta'n eylemen hocalar Hatırınız hoş olsun Varuban ol tamu'da Biraz yanasım gelir Ben günahımca yanam Rahmet suyunda yunam İki kanat takınam Biraz uçasım gelir Andan Cennet'e varam Hak'kı Cennet'te görem Hûri ile gılmanı Bir bir koçasım gelir Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sıygaya çeker Bir Molla Kasım gelir Yunus Emre

İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar

1 İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar Ger elünden gelmezse söyleme fâsid haber 2 ‘Âşıklarun ahvâli ma'şûk katında biter Sözün var ana söyle benüm elümde ne var 3 Dost yüzinden nikâbı her kim giderdiyise Hicâb kalmadı ana ayruk ne hayr u ne şer 4 Hîç kimesne kendüden hâlden hâle gelmedi ‘Âşıklarun cânına ma'şûka urur minkâr 5 Kim ki ‘ışk kadehinden bir zerre içdiyise Ana ne ‘akl u ne us ne esrük ü ne humâr 6 Tek ben degilem ‘âşık ol ma'şûk nazarında ‘Işk yolına cân fidî benüm gibi sâd-hezâr 7 ‘Âşıklarun hâlini ‘âşık olanlar bilür ‘Işk bir gizlü haznedür gizlü gerekdür esrâr 8 Korkaram söylemege şerî'at edebinden Yohsa eydeydüm sana dahı ayruksı haber 9 Kim vire bu dilile ol ma'şûkadan haber Meger ol kimseler kim cân içinde cânı var 10 Yûnus ölürse ne gam ‘ışk içinde kardaşlar ‘Işk yolına uyagan ma'şûk burcında togar Yunus EMRE

Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet

1 Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet ‘Âşık kişi harâb olur âşık bilmez dîn diyânet 2 ‘Âşıklarun gönli gözi ma'şûkın isteyü gider Ayruk sûretde ne kalur kim kılısar zühd ü tâ'at 3 Tâ‘at kılan uçmagıçün dîn tutmayan Tamu içün Ol ikiden fârig olur neye benzer bu işâret 4 Her kim dostı severise dostdan yana gitmek gerek İşi güci dost olıcak cümle işden olur âzât 5 Anun gibi ma'şûkanun haberini kim getürür Cebrâîl-i mürsel sıgmaz anda olıcak münâcât 6 Sorı hisâb olmayısar dünyâ âhiret koyana Münker ü Nekir ne sorar terk olıcak cümle murâd 7 Havf ü recâ nice gelür varlık yokluk bıragana İlm ü ‘amel sıgmaz anda ne terâzû ne hod sırat 8 Ol kıyâmet bâzârında her bir kula baş kayısı Yûnus sen ‘âşıklarıla hîç görmeyesin kıyâmet Yunus EMRE

geldi geçti ömrüm benim

Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi İşbu söze Hak tanıktır bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide kafesten kuş uçmuş gibi Miskin âdem oğlanını benzetmişler ekinciye Kimi biter kimi yiter yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi Bir hastaya vardın ise bir içim su verdin ise Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi Bir miskini gördün ise bir eskice virdün ise Yarın anda sana gele Hak libâsın biçmiş gibi Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalur derler Meğer Hızır İlyas ola abı hayat içmiş gibi Yunus Emre

Kalanlara Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk Kalanlara selam olsun Bizim için hayır dua Kılanlara selam olsun Ecel büke belimizi Söyletmeye dilimizi Hasta iken halimizi Soranlara selam olsun Tenim ortaya açıla Yakasız gömlek biçile Bizi bir asan vechile Yuyanlara selam olsun Azrail alır canımız Kurur damarda kanımız Yuyacağın kefenimiz Saranlara selam olsun Sala verile kasdımıza Gider olduk dostumuza Namaz için üstümüze Duranlara selam olsun Dünyaya gelenler gider Hergiz gelmez yola gider Bizim halimizden haber Soranlara selam olsun Miskin Yunus söyler sözü Yaş doldurmuş iki gözü Bilmeyen ne bilsin bizi Bilenlere selam olsun Yunus EMRE