Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Niyâzî-i Mısrî etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Niyâzî-i Mısrî Dîvân’ından Seçmeler

Tevhîd ile Kalbini Cennet bağı yap, çesme-i tevhîd ile, Rûh bahçeni gülsen eyle, gonca-i tevhîd ile. Hem mekansız, hem zamansız, nihâyetsiz yollar, Kat’ider gönül erbâbı, kuvvet-i tevhîd ile. Her ne kadar, yüz karası, yaptıysa isyan sende. Temizlenir her yerin, sâbûn-i tevhîd ile. İns ve Cin âlemlerini, aşarak arşa çıkar, Kim ki mi’râc eylediyse, cezbe-i tevnîd ile. Ey Niyazî Ârif-i billah gönülden kaldırır. Yetmiş bin perdeyi hep, bir lem’a-i tevhîd ile. *** İnsan Gel ey gurbet diyârında, esîr olup kalan insan, Gel ey dünyâ harabında, yatıp gâfil olan insan! Gözün aç, etrâfa bir bak, nice beğler gelip geçti, Ne mecnûndur bu fâniye, gönül verip duran insan! Kafesde bülbüle şeker, verirler fakat hiç durmaz, Aceb niçin karâr eder, bu zindana giren insan! Ne müşkil olur gafletde, kalıp hiç inanmayıp, Ölüm vaktinde Azrail, gelince uyanan insan! Kararmış gönlün ey gâfil, nasihat neylesin sana, Taştan katı olmuş kalbi, öğüt kâr etmiyen insan! Aklını başın...

Aşkın kime yâr olur dâim işi zâr olur

Aşkın kime yâr olur dâim işi zâr olur, Dinmez gözünün yaşı yanar içi nâr olur. Sevdâ‐yı zülfün kimin takılsa gerdanına, Mansûr gibi âkibet yolunda ber‐dâr olur. Leylâ‐yı aşkın senin her kimi mecnun eder, Firkât oduna yanup her gice bîmâr olur. Varlık cibâlin kesüp dost iline yol eder, Ferhatleyin gözünün yaşları pınâr olur. Şol İbrahim Edhem’i derviş eden aşkındır, Derdine düşen şâhın tahtı târümâr olur. Ben de ârı terkedip girdim bu dervişliğe, Her kim senin aşkına düştüyse bi‐âr olur. Bu yolda cânın veren cânân alur yerine, Aşk dükkânında anın canıyla bazâr olur. Ey dilber‐i rûhânî al koma işbu cânı, Sevdâna düşeliden dünyâ bana dâr olur. Terk et Niyâzî seni, bul anda o Sultanı, Her kim canından geçer ol vâsıl‐ı yâr olur. Niyâzî-i Mısrî

Yeter çalındın ey hâce fenâ mülkün metâına,

Nazar kıldıkça insâna gönül hayrâna dolanur, Acebdir kimi Hakk ister, kimi butlana dolanur. Gel ey dertsiz kişi dervişliğe duruş sâ’y eyle gel bunda Bu hâl ile olursan bil işin hüsrâna dolanur. Nedendir kani olmuşsan murad‐ı nefse dalmışsın, İçine hırsı almışsan işin şeytâna dolanur. Yeter çalındın ey hâce fenâ mülkün metâına, Çok uzatma ki Azrâil gelür bu cânâ dolanur. Gönül verme bu dünyâya başını verme kavgâya, Kazandığın amel bir gün gelür mîzâna dolanur. Başı devletlû kul oldur Hakk’ı bulmuş ola seri, Gözü gönlü dil u cânı kamu Subhâna dolanur. Niyâzî kulunun yâ Râb vücûdu zenbini mahv et, Mülâzimdır kapunda ol heman ihsâna dolanur. Niyâzî-i Mısrî Kaynak:  niyaziimisri.blogspot.com.tr