Ana içeriğe atla

Kayıtlar

şehmus ay etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalk Gidelim

Kalk gidelim, geçmiş bekliyor bizi gidelim toz tutmuş hatıraların koyu gölgeli mevsimine nasılsa yerimiz kalmadı bu şehirde Bakışlarımızı çalıyor katil şehrin uğultusu Gidelim, kan bulaşmadan Kelimelerimize Vakit kalmadı aşka ve hayata Gidelim kelimelerin anayurduna Susmayı deneriz belki şiirlerin koynunda Yorgun adımlarla geçip gidelim bizi içlerine almayan şehirlerden Geçip gidelim sevdiklerimizin Düşlerinden Şehmus Ay

zamanlar sorular

Annem tuz almaya gönderdi beni O gün bugündür eve dönmedim sokakları çocuk adımlarıyla caddeleri suçlu telaşıyla geçtim zamana açılıyordu bütün pencerelerim anıya dönüşebilecek kelimelerle kurdum şiirlerimi kaybolduğum bütün dağlarda bulutlar annemin yüzüne benziyordu sokağa çıkmanın yasak olduğu günleri bıraktım uçurumların çekimine kapıldım dağların çağrısına uydum başka çağlara açılıyordu okuduğum kitaplar, defterlerimde iç çeken ormanlar şiirler bambaşka bir hayatın sözleriyle büyüyordu içimde düşlerimle uykusu kaçtı sabahların uykusuz bir ormana vardığımda ağaçlar kardeş saydı beni dallara takıldı sözlerim dikenlere anlattım hayatımı sonra, çok sonra ateş sınadı beni su sevdi hiç bilmediğim cevaplar öğretti toprak hiç tatmadığım acılara doğru koştuğumda anladım: Bazı zamanların soruları zor olur Zor olur bazı soruların zamanları. Şehmus Ay

Uyarı Levhası

Günler bir bir dökülüyor hayatımdan Dedim yaşamak bir ihtimalse Biraz tuz biraz ekmek Kullanışlı kelimeler alayım yanıma Ama izler hiçbir yere çıkmıyor Yolda kaldım Yolda kaldım Sesim kararmış yangınlardan taşların arasında durmadan ağladım arınmak için aşk ölmek için bahane unutuşa elverişli zamanlardan Gölgesinde büyüdüğüm ağacın yaşındayım Ama yollar hiçbir şehre çıkmıyor izler hiçbir yere götürmüyor Yolda kaldım Yolda kaldım Şehmus Ay

Hayır duası

 Dilencinin avuçlarında acı birikir de Yangınlara benzeyen günler yaşarım Yoksulların gözyaşları dökülür defterlerime İntihar etmek için çıktığım kulelerden Yaşamayı öğrenerek inerim Göğsüm kendine yetmeyen aşklara mezar olur Defterlerimin sayfalarında çocukluğumu gizlediğim ormanlar iç çeker uykusu kaçar ölülerin satırlarına sığındığım kitaplar kilitlenir menzilinde yaşadığım nefret bulaşır kelimelerime ziyan olur bütün sözlerim yüzümün gürültüsüyle rüyalarım dağılır bir gölge kalır benden geriye Işısın içimdeki kandil Beni öldürenler uzun yaşasın unutkan bir yürüyüşe dönüşsün adımlarım yeşersin dudaklarımda kuruyan şiir Gözyaşı ve keder Kan ve irin Kin ve Öfke hepsi geçer hepsi geçer hepsi Dönme vakti gelmedi mi? Annem tuz almaya göndermişti beni Şehmus Ay