Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Jacques Prevert etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aşk

Aşk Öyle keskin Öyle İnce Öyle Umutsuz Aşk Gün gibi güzel Hava gibi de kötü Kötü havada Aşk öyle gerçek Aşk öyle güzel Öyle mutlu Öyle sevinçli Öyle iğneleyici Karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi Rahat bir adam gibi gecenin ortasında Öyle kendine güvenli Başkalarını korkutan Konuşturan Solduran aşk Gözetlenmiş aşk Gözetliyorduk onları çünkü Dehlenmiş yaralanmış ayaklar altına alınmış tüketilmiş hiçe sayılmış unutulmuş aşk Dehledik yaraladık ayaklar altına aldık tükettik hiçe saydık unuttuk aşkı çünkü Aşk tümünden Gene öyle diri güneşli hepten Senin aşkın Benim aşkım Bir vakitlerin aşkı Hep yeni olan hani Hiç değişmeyen Bitki denli gerçek Kuş denli titrek Yaz denli sıcak yaz denli diri Gidebilirdik ikimiz Gelebilirdik Unutabilirdik Uyuyabilirdik sonra Uyanabilirdik acınabilirdik yaşlanabilirdik Uyuyabilirdik gene Düşleyebilirdik ölümü Uyanabilirdik gülümseyebilirdik gülebilirdik Gençleşebilirdik de Orda kalsın aşkımız Keçi gibi inatç...

Bu Sevda

Bu sevda Birdenbire saran içimizi Bu narin bu sımsıcak Bu umutsuz Sevda Gün gibi güzel Ve kabaran deniz gibi Çalkantılı Bu sevda O kadar gerçek O kadar güzel O kadar mutlu O kadar sevinçli Ve karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi Gülünç Ve gecenin ortasında sakin bir adam gibi Kendinden emin Başkalarının yüreğine korku salan Benizlerini solduran Dillerini çözen bu sevda Gözetlediğimiz için gözetlenen Yaraladığımız Ayaklar altına aldığımız İnkar ettiğimiz unuttuğumuz için Kovalanmış yaralanmış ayaklar altına alınmış İnkar edilmiş unutulmuş Bu kocaman sevda Gene dipdiri Gene güneşli Senin sevdandır bu Benim sevdamdır Hep var olan Durmadan yenilenen Ve değişmeyendir Bir bitki kadar gerçek, bir kuş kadar ürkek Yaz güneşi kadar diri ve sıcaktır İkimiz de gidebiliriz Sonra dönüp Derin uykulara dalabiliriz Acı çekebiliriz uyanınca İhtiyarlayabiliriz Sonra tekrar dalabiliriz uykuya Ölümü düşleyebiliriz Oysa Başucumuzda Gülerek bakıyor bize D...

Yumurcak

Kafasıyla evet diyor Yüreğiyle hayır Sevdiğine evet diyor Öğretmene hayır Sözlüye kalkmış Soru üstüne soru Şunu yaz bunu çiz Derken bir gülmedir alıyor çocuğu Delice bir gülme Ve siliveriyor her şeyi Sayılı sözleri Adları tarihleri Tümceleri tuzakları Öğretmen tepinedursun Çığlıkları ortasında mucize çocukların Renk renk bütün tebeşirlerle Belalı kara tahtanın üstüne Resmini çiziyor mutluluğun. Jacques Prévert Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu

Kışlanın Dışında

Kalpağımı kafese Kuşu kafama koydum dışarı çıktım Ne o dedi komutan sokakta Selam vermek yok mu artık? Hayır, dedi kuş; Selam vermek yok artık. Bağışlayın, dedi komutan: Ben var sanıyordum da. Aldırmayın canım, dedi kuş, Her insan yanılabilir. Jacques Prevert

Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin

Önce bir kafes resmi yaparsın Kapısı açık bir kafes Sonra kuş için Bir şey çizersin içine Sevimli bir şey Yalın bir şey Güzel bir şey Yararlı bir şey Sonra götürür bir ağaca Asarsın bu resmi Bir bahçede Bir koruda Ya da bir ormanda Saklanır beklersin ağacın arkasında Ses çıkarmaz Kımıldamazsın Kuş bazen çabuk gelir Ama uzun yıllar bekleyebilir de Karar vermezden önce Yılmayacaksın Bekleyeceksin Yıllarca bekleyeceksin gerekirse Resmin başarısıyla hiç ilişiği yoktur çünkü Kuşun çabuk ya da yavaş gelmesinin Geleceği olup da geldi mi kuş Çıt çıkarma yok Kafese girmesini beklersin Girdi mi kafese fırçanla Usulcacık kapısını kaparsın Sonra kuşun bir tüyüne dokunayım demeden Bütün kafes tellerini teker teker silersin Yerine bir ağaç resmi yaparsın Dallarının en güzeline kondurursun kuşu Tabii ne yapraklarının yeşilini unutacaksın Ne yellerin serinliğini Ne de yaz sıcağındaki böcek seslerini Otlar arasında. Sonra beklersin ötsün diye kuş Ötmezse kötü Resi...