Bir çocuk için kaygılarını korkularını dindirecek şey kelimeler cümleler değil, başını sıkıca yaslayabileceği anne-babasının şefkatli göğsüdür.
Yedi yaşındaki oğlumun uyumadan önce sohbet etmek gibi bir alışkanlığı var. Daha doğrusu uyumadan önce gevezeliği tutuyor. Muhtemelen uyumak istemediği için yapıyor. Ama uykudan önce onun acayip sorularına cevap vermek, uykuya direnişini ve konuşmaktan yorulup gözlerinin yavaş yavaş kapandığını seyretmek benim için de güzel bir alışkanlık haline geldi. Dün geceki sohbetimizde, tatile gitmekten, denizden, havuzdan, nasıl yüzme öğrendiğinden, bahçeli ev hayalimizden bahsettik uzun uzun ve heyecanla. İzinlerimiz iptal olduğu için askıya aldığımız tatil planımızla ilgili dua etti önce, ‘’Allahım nolur annemin izinleri açılsın’’ diye. Sonra birden bire ‘’Anne darbe gecesi ben çok uyandım yanına geldim di mi?’’ dedi. Nerdeyse onbeş gündür gündemimizde ‘’darbe’’ olmasına rağmen onun küçük sesinden bu sözcüğü duyunca irkildim. Evet o gece çocuklar alçaktan uçan f16ların ‘’sonic’’ ses patlamalarından çokça uyanmışlardı fakat sabah uyandıklarında hatırlayacakları kadar bilinçleri açıl...