Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nurettin Özdemir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Yağmur Sonrası

        -Fethi Gemuhluoğlu'na 'Kalbim uçurumlarda açan çiçek.      O kadın bu kalbi nerden bilecek? '                              Şinasi Özdenoğlu  Kalbim! .. O şarkıyı unutmadın mı? Dinmedi mi hala o eski ağrı? Bir küçük şehirde başlayan şarkı... Özlediğin yalnız o şen kadın mı? Kalbim! .. O şarkıyı unutmadın mı? Hafızamda gece bitmek üzeredir. Hatıralar bile şimdi çok uzak. Kalbim, sonsuzluğun aynasına bak! .. Bu garip ve çılgın heyecan nedir? Hafızamda gece bitmek üzeredir. Çocukluğun o şen dünyasındayız. Ölümü tahayyül acayip ve zor. Bir garip rüyada gibi yaşıyor, Vişne dallarında arzularımız. Çocukluğun o şen dünyasındayız. Baharı, yaprağı, çiçeği düşün! Düşün ki hayatta her aşk güzeldir. Ölüm yalnızlığı getiren eldir. Sırrını bilirsin bu son öpüşün. Baharı, yaprağı, çiçeği düşün. Artık beklediğim bir şey kalmadı, Gözlerinin mavi g...

Yetim İstanbul

'Çocukluğa, küçük şehirlere, ilk aşka, senin gidişine  ve İstanbul şehrinin yetimliğine dair...'  Bir zümrüt masaldı çocukluğumuz; Bembeyaz çiçekler söylerdi onu. Nedir, bilir misin unuttuğumuz? Ömrün başlangıcı, masalın sonu. Acısı duyulur bir yerimizde, Küçük şehirleri hatırlamanın. Bir sır gibi yaşar gözlerimizde, Buğulu rüyası geçmiş zamanın. Duaların narin yapraklarında, Tanrı'nın yüzüne bakmadığı kul. Bir ayet gibidir dudaklarımda, Sen gidersen yetim kalır İstanbul. Seninle güzeldi kubbeler şehri. Senin yüzün kadar büyülü seher; Boğaz, sahil boyu, firuze nehri Ve garip rüyalar içinde sefer. Uzakta Küçüksu, Kandilli, Hisar. Kimsesiz yollarda ayak seslerin. Bana gülümsüyor, asırlık çınar Dalları içinden mavi gözlerin. Aşkın sahilinde böldük nasibi. Yollar ölesiye bekler gölgeni. Suyun ve toprağın sarışı gibi, Şimdi bir başkalık sarıyor beni. Ay, sarmaşıklardan gülmüyor artık; Işıklar düşmüyor sulara pul pul. Şimdi yollarımın hepsi k...

İstanbul Sabahı

Bu aydınlık, bakışlarının güneşe vurmasıdır. Bunlar saç değil, sarı güllerin savrulmasıdır. Ne bahar, ne sonsuz mavilik, zamanı güzel kılan, Kalbimin ansızın gözlerine vurulmasıdır. Garip telaş.. uçarı gönül.. hülyalı saatler.. hepsi boş! Özlenen, bir sualin bir bakışta sorulmasıdır. Bu, fırtınadan arta kalmış beyaz köpükler, İçimdeki çılgın denizlerin durulmasıdır. Asıl çekilmez olan hayatın yükü değil, İnsanın bir amansız koşuda yorulmasıdır. Nurettin Özdemir

Yalnızlık Hülyaları

I Sen çocuktun ve o şehir küçüktü. Vişne dallarında arzularımız, Alnımıza konan bir öpücüktü. Rüyasını bile göremediğim Bahçelerin yıkık duvarlarından Eğildiğin sular, köpük köpüktü. II Bilmem böyle mahzun düşündüğüm ne? Gurbet akşamları kirpiklerime Bulutlar dokunup geçiyor gibi. O zümrüt masalı unutmuşum ben. Gözlerinin garip güzelliğinden Sular çalıvermiş güzelliğini. III Bu tenha yolların beklediği kim? Bir şeyler getirir gibi her mevsim Unuttuğum şehrin bahçelerinden. Elbet hatırlarsın garipliğimi Sesimi duyarsan bir akşamüstü Yetim İstanbul'un kubbelerinden. IV Çiçekler söylüyor son şarkımızı. Arzular vişneler kadar kırmızı, Umutlar dalların yeşilliğinde. Seslerden, renklerden ve kokulardan, Bir dönüş gibisin eski yollardan Sonbaharın altın serinliğinde. Nurettin Özdemir

İstanbul Bildiğin Gibi

'Sevilen daima düşünülür.' I İstanbul bildiğin gibi, 'Boğaz' maviliğine mavi, Dalgalar hürlüğüne hür... Kıyılar yorgun amma, Sular gene hovarda. Gene bahçeli kahvede Bizim plaklar çalınır. 'Aznif' oynayan çocuklar, Her nağmeden efkarlanır. Her nağme hüzün taşır. Her nağme hasret dolu. Her nağmedeki hasret Kırar kanadı-kolu. Taşlar unutulur elde Ve bir şarkı dillerde: 'Turna gelmez diyardan. Haber çıkmadı yardan.' Partiler gider gelir, Plaklar tazelenir, Ve sırasıyla o yerde, Bizim şarkılar söylenir. Beni de efkar basar; Ben de mahzunlaşırım. El-alem bilmese de Sen iyi bilirsin ki; Bu küçücük yürekte, Ben de bir dert taşırım. Bir dert, düşmandan uzak! Bir dert, Allah'a yakın! Bir dert perişan eder beni. Bir dert ki; 'Kara gözlüm, Ne haldeyim, gör beni! ' II İstanbul bildiğin gibi; 'Boğaz' maviliğine mavi, Dalgalar hürlüğüne hür... Gemiler hasret götürür. Gemiler memnun halinden. Yolculuk böy...

Sevginin Yalnızlığı

Yalnızlık gider bir yere. Bir yerden gelir çaresizliğim. Bizi mesafeler ayırdı çocuk! Ben de mesafeler gibiyim. İstesen kalkıp gelemem, Uzaklık başka güzel. Sen hayal gibisin çocuk! Gelebilirsen, kalk gel! Nurettin Özdemir