Leylâ iyice ihtiyarlamış olduğu bir sırada Haccâc'tan, kendisini Horasan valisi Kuteybe b. Muslim'in yanına göndermesini rica etmiştir. Bir rivayete göre, bu Horasan seyahati sırasında, h. 86 ile 96 (m. 705/714) yılları arasında Sava’da vefat etmiştir. Leyla’nın vefat şekli hakkında da şöyle garip bir hikaye anlatılır: Leyla aralarında kocasının da bulunduğu bir grupla birlikte bir seferden dönerlerken yolları Tevbe’nin defnedilmiş olduğu mahalle tesadüf eder. Leyla “Gideyim şuna bir selam vereyim.” der. Kocası izin vermek istemese de ısrarı üzerine kabul eder. Tevbe’nin kabrinin yanına gelince “Selam sana ey Tevbe!” diye nida eder. Kabirden cevap gelmeyince Leyla kendi yanında bulunanlara, “Ben bu zamana kadar Tevbe’nin yalan söylediğini duymadım. Şu beyitleri söyleyen: Yani “Leyla el-Ahyeliyye üzerimde küçük ve büyük mezar taşları olduğu (ölü olduğum) zaman bile bana selam verse, yine gülümseyerek onun selamını alırım. Yahud kabrim tarafından bir baykuş kendisine ses...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"