Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Muzaffer Serkan Aydın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TUŞE

şimdi ne yapacaksın? sürünür kokusunu gecenin  bir kör yılan, kuyruksuz kediler  ellerini tırmalar. Allah'ım benim neyim var?  doktora morgun yerini soruyorum,  cevap vermiyor. biliyorum, raylara uzansam  bir tren gelecek koşarak  biliyorum, zaten hayat  ben ölünce başlayacak. düşününce insan teselli buluyor:  uçurumlar yalnız çalışır,  güneş arkadaş aramaz..  öyleyse ben neden üzülecekmişim? başımı eğdim, gökyüzü geçti.  soruları görmezden geldim.  bunu bir cevap olarak  kabul edebilirsiniz. hâlâ anlatamadıysam eğer: gül tüter, gerçek geçer.  anılar ve anlam esner.  hükmü ertelendiğinde sözün  bir kuyu,  düşün. Muzaffer Serkan Aydın 

ÜSTÜNE GÜL

eli ayağına dolaşıyor,  Allah'ım ne güzel düğüm. avucuma yazıyorum bu şiiri  karışsın diye mürekkebi saçlarına.  çünkü saçların bugün sağanak yağışlıdır,  saçların bugün günlerden çarşamba. bakar bana gülersin sanki kimse ölmemiş gibi bugün.  ama bilirim başkasının yarasıdır sende kanayan.  ve yanakları al al bir anneyi doğuran  gülüşünün güneşi, ardına saklanacak bir dağ arıyor gibi...  oysa ömrünün öğlesi bile olmamıştır henüz. "rüzgâr gülü, rüzgâår kokar" içimden bir ses:  "bir mucizeye sırt dönmek için karamsar olmak yetmez." öyleyse ey kader, ey ben demiştim diyen suflör!  sen de çölünün hamza'sını getir istersen.  bir kaplumbağa -yarası kabuk bağlamış sırtında- neyden korkar...  hem kim uzun yaşayabilir ki; öldüğünü anlayacak kadar.. nasıl da atıyor kalbim bu yalanları!  anahtarı içerde unutulmuş bir kapı telaşından senin kalbin,  bense kendini kesmek için bilenmiş bir bıçağım, hepsi bu! Muzaffer Serkan Aydın...

Hüvelbâkî

sen çıkınca merdiven de  seviniyor mu bilmiyorum.  erken teşhis, başka doktor,  yeni bir ilaç.  ilerde lazım olur diye  mutlu bir gün.  yalvarıyorum.  bir bahar daha Allah'ım..  bu son, bu son.. D. 01.02.1953 Trabzon  Maçka Sevinç köyü Hüzün eşrafından  babasıyla teneşirde tanışan babam: bir yudum su için eğilmedi  hayatın kıyısında dahi.  ağzına kadar acıyla doluydu, sustu.  kan kustu, kızılcık  şerbeti istediler, verdi. ağladım. çünkü aklıma başka bir şey gelmedi. oğlun uyuyordur oğlum serkan uyan baban ölüyor. hayır anlamında sustum. insanın babası ölmez,  doğar olsa olsa  evladından önce  her iki hayata da.. bir oğlun gül kokan  babasını bembeyaz  kundağıyla beşiğine  yavaşça bırakması. -Seyfettin Aydın'ın yakını siz misiniz?  -evet, ben oğluyum. hayır, babamı kaybetmedim.  nerede olduğunu biliyorum. ruhuna el-Fatiha. Muzaffer Serkan Aydın 

Şimdi biri çekip vursa beni

Çoktur böyle yoğun istek üzerine Uyandığım sabahlar.. Şimdi biri çekip vursa beni İnan kendini daha çok yaralar. Muzaffer Serkan Aydın