4. Ağlaya ağlaya yürüyorum kayalar üzerinden, Dehlizler ve ölüm vadileri üzerinden. Neden ki hakir görüyorsun Ahania'yı, Kendi ışıl ışıl huzurundan neden fırlatıp atıyorsun beni, Yalnızlık Dünyası içine? 5. Dokunamıyorum onun eline, Ne de ağlayabiliyorum dizlerinde, işitemiyorum Tatlı sesini ve okçu yayını, ne de görebiliyorum gözlerini Ve neşesini, işitemiyorum adımlarını ki Kalbim yerinden çıkar, duyduğumda o tatlı sesi! Öpemiyorum ışıl ışıl ayağının Bastığı o yeri, Ve fakat dolanıp duruyorum kayalar üzerinde, Kaskatı bir mecburiyet içinde. 6. Nerededir benim altın sarayım? Nerededir fildişi yatağım? Nerededir sabah vaktimin neşesi? Nerededir ebediyet evlatları, şarkılarıyla 7. Uyandırdıkları ışıl ışıl Urizen'i, hakanımı, Kalkıp da dağlarda eğlenmek üzere, Ebedi vadilere saadetler getirmek üzere; 8. Sultanımı sabah vakti uyandırmak üzere, Ahania'nın neşesini kucaklasın diye, Geniş sinesinin açıklığında? Asude şebnem bulutumdan dökü...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"