İki dünyanın, iki dünyanın sınırıyım ben, Yüreğim, niçin hüzünleniyorsun? Işığı solmuş, ışığı ölmüş ölülerin güneşiyim. Benim ışıklarımda oynaşıyor serçeler... Siklamenlerin, siklamenlerin tohumları çatladı, Buhar olup uçuyor toprağın ıslak nefesi; Derenin şarkılarında uyuyor bıldırcınkılavuzu... Coşkuyla dinliyorum serçelerin cikciklerini... Yeşeriyor, duyuyorum otların nefesini, Ama... Yüreğim niçin hüzünleniyorsun hâlâ? Gül dalındaki kuru tohumları Gagalayıp götürdüler serçeler... İki dünyanın, iki dünyanın sınırıyım ben, Yüreğim, niçin hüzünleniyorsun? Işığı solmuş, ışığı ölmüş ölülerin güneşiyim. Benim ışıklarımda cıvıldaşıyor serçeler... Ana KALANDADZE Gürcüceden çeviren: FAHRETTİN ÇİLOĞLU
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"