Diyelim ki mühürlenmiş bir kapının önünde Bıçağın ucunda belki, karanfilsiz sabahta Yüzümüzü boydan boya geçiyorken bir nehir Dağlar oynarken yerinden, çırağı paylarken usta En son nerde karşılaştık seninle? Yarım bir şiirde belki, tamamlanmamış acıda Yeni kamçı siparişi veriliyorken örneğin Yarası kabuk tutmayan atın adına En son nerde karşılaştık seninle? Sevinçli ikindi vakti, karanfilsiz sabahta Uçurum imgesinden vazgeçmişti bir şair Kendini uçuruma fırlattığı sırada İpi kopmuş uçurtmanın, lunapark kapatılmış Ve ilk çocuk grevi başlamış mıydı acaba? Ağzımızın kıyısından kuş sürüsü havalandı Çarmıhına yakışan İsa'dan konuşunca En son nerde karşılaştık seninle? Yeni desenler isterken tül perde cam kenarında Beyaz kadın arzularken zenci bir erkek Bir köprü tutunurken kendi korkuluğuna En son nerde karşılaştık seninle? Kırık aşk öyküsünde, bir kitap kapağında Ok terk etmiş yayını, dile düşmüşüz artık San...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"