Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Simone Weil etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İNSANLARIN KALBİNDE ONLARA HİÇBİR SIKINTI YARATMAYACAK ŞEKİLDE BİR YER EDİNMEYİ İSTERİM

“Garda bana, okumam ve sürgünü sırasında korumam ricasıyla yazılarıyla dolu çantasını verdi. Ondan ayrılırken heyecanımı göstermemek amacıyla şakayla karışık şunları söyledim: “Bu dünyada veya başka bir dünyada görüşmek üzere!” Birdenbire ciddileşti ve bana şu yanıtı verdi: Başka bir dünyada tekrar görüşülmüyor.” (s.15) “Ayrılışın hafif şokundan sonra bu konuda hiçbir üzüntü duymayacağınıza ve olur da bazen beni düşünürseniz bunun çocuklukta okunan bir romanın düşünülmesi gibi olmasına inanmayı tercih ederim, insanların kalbinde onlara hiçbir sıkıntı yaratmayacak şekilde bir yer edinmeyi isterim. ” (s.17) “Kötülük kendini yok ettiği yerde eksiksizdir; artık kötülük yoktur: tanrısal masumiyetin aynası. Aşkın tam da mümkün olduğu bir noktadayız. Bu büyük bir ayrıcalıktır; çünkü birleştiren aşk mesafeyle orantılıdır. Tanrı mümkün olan en iyi dünyayı değil de, iyiliğin ve kötülüğün bütün derecelerini taşıyan bir dünya yaratmıştır. Dünyanın olabildiğince kötü olduğu noktada bulunuyoruz. Çün...

Simone Weil'in 100. doğum günü için

Simone Weil'in 100. doğum günü için Simone Weil'in portresi Simone Weil, Hannah Arendt veya Simone de Beauvoir'dan çok daha az tanınır. Bildiğim kadarıyla, çalışmaları yıl dönümü münasebetiyle yeniden basılmadı. O oldukça heyecan verici bir düşünür ama aynı zamanda anlaşılması çok daha zor, çok daha tartışmalı. Onunla Beauvoir arasında ve aynı zamanda Arendt ile arasında büyük fikir ayrılıkları var - ve ikisini de zaten sevdiğimiz için, bu tartışmaları incelemek ve ayrıca gerçekte nerede durduğumuzu sormak ilginç olacak. Ve Weil'in düşüncesi, özellikle dindar kadınlar için heyecan verici çünkü o, siyasi bağlılıktan dolayı manevi meselelerle uğraştı. Simone Weil hakkında, her ikisi de uzun süre yaşamış ve yaşlı kadınlar olarak hayatlarının yorumlanmasına kendileri katkıda bulunan Beauvoir ve Arendt hakkında olduğu kadar biyografik bilgi yoktur. Beauvoir dört kalın ciltlik anı bile yazdı. Simone Weil ise çok genç öldü, sadece 34 yaşında ve kendisine ait hiçbir...

Prolog

Odama geldi ve şöyle dedi: " Hiçbir şeyden anlamayan, hiçbir şey bilmeyen zavallı. Gel benimle; sana aklının ucundan bile geçirmediğin şeyleri öğreteceğim." Peşinden gittim.  Beni bir kiliseye götürdü. Yeni ve çirkin bir kiliseydi. Sunağın karşısına geçirdi beni ve "Diz çök" dedi. "Vaftiz edilmedim" dedim. "Bu yerin karşısında sevgiyle diz çök, hakikatin bulunduğu yerin karşısında diz çöker gibi" dedi. İtaat ettim. Dışarıya çıkardı beni ve bir çatı katına götürdü, açık olan penceresinden tüm şehir, birtakım ahşap yapı iskeleleri ve teknelerin mal indirdiği nehir görünüyordu. Beni oturttu. Yalnızdık. Konuştu. Ara sıra içeriye başka biri giriyor, sohbete katılıyor, sonra ayrılıp gidiyordu. Kış değildi artık. Bahar da değildi henüz. Güneş ışığıyla dolu soğuk havada ağaçların dalları çıplak ve tomurcuksuzdu.  Işık çoğaldı, paril paril parladı, sonra soldu, pencereden ay ve yıldızlar ışıldadı. Sonra gene gün doğdu. Ara sıra durdu o, dolaptan bir ekme...

Senden Geriye Kalır

Senden geriye kalır Lütfettiklerin. Ötesi berisini tutmaktansa paslı sandıklarda. Senden, gizli bahçenden geriye kalır Unutulmuş ama solmamış bir çiçek. Senin lütfettiklerin Başkalarında çiçeklenir. Hayattan göçüp giden her kimse Bir gün ona erişir. Senden geriye kalır bahşettiklerin Güneşli bir sabah açılmış kolların arasında. Senden geriye kalır yitirdiklerin  Uyanışlardan daha çok beklediğin. Senin acısını çektiklerin Başkalarında dirilir. Hayattan göçüp giden her kimse Bir gün ona erişir. Senden geriye kalır süzülen bir gözyaşı,  Yüreğinin gözlerinde büyüyen bir tebessüm. Senden geriye kalır ektiklerin Saadet dilenenlerle üleştiğin. Senin ektiklerin Başkalarında filizlenir. Hayattan göçüp giden her kimse Bir gün ona erişir. Simone Weil Çeviren: Ali Hasar