Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Murat Özel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İlinti

Her gün yüzleştiğimiz gerçeklerle Bu kaçıncı göz göze geliş gözden düşen Bir ilinti var hepimizin bir kenarında Her rövanşı baştan kaybettik farkında değiliz Arz ve talep dengesi çok mühim Artık daha da serbest piyasa Hırsızlar galebe çalıyor Katillerin katline ferman siyasa Cumhuriyet meydanına iniyorum Göğsümde iman İniyorum dediysem yükseklik benden değil Hiçbir şey daha iyi olmayacak Müjdelenen elbet bu değil Beni temin etmenize gerek yok Zaten bu devre fazlayım, bu devirde zelil Keşke beni de alsalar filoya Ardı sıra ummana dalayım Melale aşinalık varlık sebebi İnanıyoruz, üstünüz hatırlatayım Bu ne kibir, ne telaş Değecekse eğer bana değsin Atılacak ilk taş Murat Özel

Kâhir Ekseriyet

Prerequiem İnanılmaz sanılan şeyler Beklemek çıkıyor lügatlerden bir bir "Bir teselli ver" diyemem mesela birine İngilizce Mutluluğun esrarı diye bir şey var ve bu kanunlara aykırı -Yerçekimi Kanunu: Beton çeker- Yağmur mazereti olabilir pek çok şeyin Mesela yağmuru görmeden şehre inanmıyorum Şiir geldi, içerilere koşuştuk Çocuklar oyuna daldığı vakit Sıradan bir cinayet kadar sıradan yaşıyoruz Sorsaydınız söylerdim, dinleseydiniz anlatırdım Bunu biz istediniz, bunu siz istedik Relief Aldandıysak da şair sözüne aldandık, ne gam Birbirimizin yerine kameraların gözlerinin içine bakıyoruz Ne kadar mesuduz Faturalar, abonelikler, rezidansta bir daire Köy suyu içiyorum ve bu bir nebze acılarımı hafifletiyor Sensiz harfler birbirine benziyor Overlok makinesi ayağına gelmeyen kadınlar Ölümden bahsediyor Cebime bir avuç şeker daha koyuyorum Tuhaf bir ayna bu, nereye tutsam bir tuhaf Gökdelenin gölgesinde bir çoban Yazı da ölüm tura da. Her yol ölüme çıkıyor...

İlk İntiba

İmtihan dediler, eyvallah dedim İyileşmiş kekemelerden fetvalar aldım Bunlar mevsimlerin değil İnsanların insanlara yaptığı fenalıklardı Her gün daha çok bilememek Bazen iyi gelmiyordu bünyeye Karar vereyim derken zarar vermek mesela. Azalarak çoğalanın hükmü Yok denecek kadar az iken Üzerine tül perdeler çekili güneşin Ve güneş perdeleri çekili ayın şavkında Gündüze alışmak her gün daha zor Söylerken hatta yazarken bile "Onlara dayanıyorum yürekli savaşçılara" Yaşamak başlı başına bir dert daima Öyleyse ben de göğe sırtını dönenlere Henüz belirlenemeyen ve belki de hiç belirlenemeyecek nedenlerle Hakkımı helal etmeme hakkını Susma hakkımın yanına Asr suresiyle beraber asıyorum. Bir gün fazla yaşamak, bir fazla tahammül insan suretleri aslına rücu etmiyor Hüznü, kibre tercih ederken bu noktaya nasıl geldiysek, Hâl bu ki eğersiz atlardık Yolumuzda tereddütten eser yoktu Yine zannediyorduk İnsan en çok kendini bilmezmiş artık öğrendim Yanlış anlaşıl...

Esbab-ı Mucibe

Ben yaptım. Aklınıza ne geliyorsa kötü, Başınızdan ne geçmişse tarumar, Ben yaptım. Benim tüm faili meçhullerin faili, Meçhule giden geminin kaptanı. Mevsim soğuksa, üşüyorsanız bendendir. Dermansız dertler,şifasız kederler benden. Ayağınıza batan diken, Yolunuzu kesen tipi benim yüzümden. Her ne varsa hayatınızda can sıkan Hasılı bendendir, benim yüzümden… Murat Özel Kaynak:  http://celladimibeklerken.blogspot.com.tr/

Ge-Hinnom

Küstün; we have a problem O silahına davranınca ben de koynumdaki güle Tomurcuklandı bir çocuğun gamzesi Kılıcımı kırdım, kapımı kilitledim Sûr'dan duvarlara yaslanarak Yolumuzun bundan sonrasına hatıralarla Küstün; we have a problem Ah-u figan ağlayarak misilleme, muhafaza ve defans Teşhiste hata olmaz; olur mu: Herkesin kaderi iki dudak arasında Ben ise 'oy'umu nedamete vereceğim yine Arada bir görünüp kaybolan bulutların aşkı için "Oy ben öleyim" diyen bir anayla Küstün; we have a problem Olmasa iyiydi ama oldu, hesap cüzlerinden bir netame : DAN Borsa tahtalarına vur, tabelaları kurşunla İnsan bile birikmezken zamanede bir hal Gelirse başa, hangi günü gördün; Kalbini yanına almayı unutma! Yangında ilk o işe yarayacak unutma Göğsün ve karnın aşkla, kalbin ölümle bir ilgisi 'Oy' un ise kahırla, bıkkınlıkla, ünlemle Murat Özel

Hafif Yaralama

Atlar vurulduğu vakit yoldaki akislerine Ayaklarını ver; kendiminkilerin üzerinde duramıyorum Allahım kalbimin kırıklarını al Ya da kalbimi Kan tutuyor boğuluyorum Dünyadan hıncımı alamadım Murat değil kastettiğim Başka bir şey Kader yazıldığı gibi okunmaz lügatimizde Nasıl seslensem, ne desem bilemiyorum İmgeler kurban istiyor Yüzümü bahara dönüyorum olmuyor Bu öfke hep ondan mı yoksa Biliyorum sanıyorum her seferinde Çaresiz bir hastalığın uykusu gibi Hiç fatiha bilenin olmadığı bir yerde ölmek gibi bir şeyler Hayat komiktir belki de ama ben yaşayınca hüzünlü oluyor Slogan atsam ferahlar mıyım acaba? Bazen hiç akla gelmeyen ihtimaller gibi en yakın Herkes birbirine sırlar veriyor Ama herkes birbirine Bir sırtı, bir omzu çok görüyor Bir kreşe "Ana Kucağı" adı verildiğinde bitti bu işler Aynada hüzün, tanıkla kanıt arasındaki bağlantı Beyazın parlaklığı ürkütüyor bizi Kamu menfaati, menfaatin kamusu İnsan hayatı masumiyeti ispata adanmamalı Allah...

Bağrı yanık bir mermi*

                            *Tüm adam olamayanlara… Yine bir gün böyle yaşıyoruz, ya da sanıyoruz yaşadığımızı Neyi tutsam elimde kalıyor Ellerin hariç Ne çok benziyoruz birbirimize, hiçbir şeyimiz yok Hepimizin de Bundan büyük trajedi aramam, bundan büyük farkı Bir refüjün ortasında kalmış türbe Ve çocuk parkı Neresinden tutarsan tut Sabır dediler oysa çıdam da olurdu Nazari ilimlerin nazarı vurdu Çocuklar birdenbire apansız öldü Aşk stoklayanlar vardı, kıtlık günlerine Bize yalnız bir fesleğenin kokusu kaldı Cümlemizden sokaklar razı İçimde aşıklar atışıyor bazı Eğer beni öpseydin, ben her şeyi göze almıştım; -Buna Fransız olmak da dahil- Bilmedim her ne olduysa kendimden Bilmedim ceremesi nedir yaşamanın Zorla öğrettiler, Her şey yalan… Yortular, gülüşler Nihayetinde, Bir ölüm bu yolculuğu anlamlı kılan… Elbet bir Hızır kolay yetişmiyor En ağır ceza muhabbet Ne ki bunca olanlar, o...

Kırık Ayn'a

Her güne yaşayarak uyanınca Şu ur yok mu kafamda şu ur Senden ordular dört bir yanda Mızrakların ucuna takılmış ayetler gibi Gözlerin Daim hücum halinde, hep sefer Duvardan sökülmüş şiirin bıraktığı iz Susacakların boyunu aştığı vakit Git lakin önce şuraya bir vav çiz Tırnaklarımın içi kan dolu Konuşmak için çok geç vakit Bana bu ölümü lütfeder misin? Ki bana cana kastedecek yar gerek Öfkem:1 ben: 0 Ki bu mısra da bir çok sitemi içinde barındırır Hayal kurduramam sana ve yoktur elimde bir ilaç kırık olanlara Ama istersen sana yeniden hayaller kurmayı öğretebilirim Tatmadığım acılar vitrinlerde boy gösterirken Yaşadıklarım elbet yaşayacaklarımın teminatıdır Şiir yürekten söküldü mü Sakallarım var ve bu beni ölüme daha çok yakıştırır Zaten şu günlerde boş bir sokak bulabilmek de çok zor Bize bu ateşin ilhamını belki bir kıvılcım verir Her ses hançereyi kanırttıkça Müzik defterlerine yeni bir nota eklenir Tüm şiirleri sökeceğim duvarlardan, Kalbimden ve kağıtlar...

Yağmur Iscağı

Ben ne susuyorum, sen ne anlıyorsun… Bir kılıcın üstünde yazıyordu bütün bunlar Artık dostlarım bunu bir kenara yazsın, bu uzun soluklu ölümü Ömrümüz galiba ölülere üzülmekle İmrenmek arasında geçip gidecek İnsan tekrara düşen bir canlıdır gerçek Her ölüm düşülen bir tekrar değilse nedir Her bungunluğun ardından yağmuru Her yağmurun ardından güneşi beklememiz. Bundandır Sana uzaksa elbet birilerine yakındır Hangi açıdan bakarsan bak acı değişmez sadece Bize gelişi böyle bu kaderin Ölenin önce hep yaşını sorarlar Hal bu ki yaş ölümün umrunda değildir Ölüm bazen, geceleyin tüm pencerelerden yükselen bir sessiz harftir Fısıldanır uykudaki ruhlarına şehrin Sonra tutmayan aşılar Ansızın karşımızda beliren bir duvar Her şey ile hiç bir şey arasında En sahici olan şey olarak ölüm Sağ gösterip sağ vurur, hiç aldatmamıştır Hiç bekletmez, geç kalmaz kavline Tüm yarım kalan sulardaki aksilik Ölülerin hafızasındaki yeri bu dünyanın Yarım kalmış ekmekteki pay nafiledir Yı...

Güç Bela Kurulmuş Cümleler

"Ben demek kör şeytana yakışır" Dedem Sen kalbi kırıkların Rabbisin Yani önce, en çok benim Çaresizlik nedir, çare nedir bilmeyenler için? Ben artık hiç bir şey olmak istiyorum. Galiba büyüdüm. Yok bir teselli yaşamak gailesine Bir türlü kapanmadı bilanço yazılmadı veresiye Her gün yoklamalarda var yazılmış olmanın hüznü Bir zaman sonra hangi şarkıyı söylesem eksik Elveda ile merhabalar birbirine geçmiş Yok neye baksam o göz alıcı yaşamak Nerden baksam orası eksik Sen kalbi kırıkların Rabbisin Yani önce, en çok benim Anlam yitmez hiç olmadığı yerlerde Metinler metin olmaya yaramıyor Neyin doğru karar olduğuna karar verecek güç yok İş makinelerinin emeği daha kutsal Sebeplenemediğimiz yağmurların hıncı İnsanlar kendilerine bile tavsiye edemiyor hakkı ve sabrı Yarı profesyonel dervişlerdeki noksanlıklar Diriler ölülere rahmet okutuyor Her gün, daha fazla Büyük bir vebalin altına atılan imza Allahını seven beni vursun, ben ...