Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Else Lasker-Schüler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Aşk Türküsü

Sascha’ya Sen gittin gideli Karanlık kaldı bu kent. Gölgelerini topluyorum Altında gezindiğin, Hurma ağaçlarının. Dallarda gülümseyerek rakseden, Bir ezgi uğuldamalıyım hep. Beni yeniden seviyorsun – Kime anlatayım ki tutkunluğumu? Akislerde mutluluğu duyumsayan, Bir bilgeye mi yoksa bir evlenen mi? İşte biliyorum hep, Beni ne zaman düşündüğünü – Kalbim çocuklaşır ansızın Ve haykırır. Her sokak girişinde Durur ve düşlerim; Güneşle çiziyorum güzelliğini Ve evlerin bütün duvarlarına. Gitgide eriyorum Çizdikçe seni. İnce sutünlere dolanıyor bedenim Sarsılana dek. Heryerde kanımızın, Asi soylu tomurcukları parıldıyor; Altuni oğlakların yünündeki, Kutsal yosunlarda kayboluyoruz. Uzansa gövdesiyle Bir kaplan Bizi ayıran uzaklığın üzerine, Bize yakın bir yıldız misâli. Erkenden düşer yüzüme Soluğun. Else Lasker-Schüler Çeviren: Arife Kalender Sedat Umran'ın çevirisi ile son kıta: Bir kaplan gövdesini gereydi Bizi ayıran ...

Duy Tanrı

Gözlerimin altında gece Bir halka misâli toplanır. Aleve dönüştürürse de kanımı nabzım Yine de her yanım karanlık idi. Ey Tanrım, yaşam dolu şu günde, Ölümü düşlerim nedense. Suda içerim onu ve kuru ekmekle yutkunurum. Ölçüsü yok acılarımın senin o terazinde. Duy Tanrım...çok sevdiğin mavi renkte Şarkı söyledim senin gökkubenden - Ve günü uyandıramadım ebedi nefesinde senin. Yüreğim utanır oldu sana karşı sağır yara izlerinden. Nerede son bulacağım? – Ey Tanrım!! Çünkü yıldızlara, Aya da baktım, senin tüm meyvalarının vâdisinde. Daha üzümken bayatlar kırmızı şarap... Ve acı - her yerde, her bir çekirdekte. Else Lasker-Schüler

Sonbahar

Yolların son güzelliklerini topluyorum…. Bir melek bana ölüm giysisi dikiyor- Kendimde farklı dünyalar taşıyorum. Ebedi yaşam-‘onda’ aşkın varlığı söylenir Her şeyi ayaklandırır insanda aşk Sonra nefret başlar, meşale alevlerine benzer. Aşka dair çok şey söylemek istiyorum Güçlü fırtınalar estiği zaman, Girdaplarda savrulurken ağaçlar, Kalbimde onların ağırlığı var. Acılar yaşadım…. Dolunaylar sorularını yanıtlar. Günlere nasıl tutunduğumu ay görüyordu, Parmaklarımın üstüne basarak geçtiğim korkular. Else Lasker-Schüler

Veda Mektubum

Ernest’e Artık gözlerimi açamam Gördüklerim zamanla birlikte yok oldular. Sildi renklerini günbatımları Altın ışıltıların güzelliğinden yoksunlar. -Akşamın yıldızları çınlıyor Ernest—— Ellerini sıkıca tutuyorum- Senin ve benim İkimizin yetişkin içtenliğiyle. Otların arasındaki mandalin ağacında Yuvadaki kuş şarkı söylüyor Artık kızarmaktan utanmadığımı Hüzünlerimin acısından da. Ernest… Bir kez ‘seni seviyorum’ de! Dudakların eğer Dört yapraklı yoncaya değerse- Çiçek tarhlarında düş gülleri açar Işıldar bedenim, Ernest. Beni yükselen sulara bırak İçinde yarınların uyuduğu Terkedilmiş kentlere dön. Yollarda kimsesiz, Ernest, şiirler. Nasılsa karşılaşırız, Artık senin ve benim olmayan Anılarımızla, Ernest. Cezam devam ediyor, Geceler ağarana dek Ernest. Yük arabasını çekiyor at Umutsuzluğun yüküyle yorgun- Ve –kırbaç darbeleriyle. Yüreğim çimlerin üstünde aşka inanışını, otlayan hayvanlara anlatır, Beyaz ve kırmızı tomurcukların arasında, Ernes...

Irak Akşamlarda

Iraksın benden Akşamlarda arkadaşlarının arasında; Karanlık üstümüze ışıltılarla kapanır… Ve ben tüm hıyanetlere katlanırım. Bulut saçaklarında ışıklar kızarırken Her şey yalnızlığımızda kalır. Ve bazen yumuşak bir hava gelir Ve boyar senin ve benim yanaklarımı Ve bu senin sesindir, beni çağırır Salondaki tüm seslerden daha akıcı -Ve beni kollarına alırken gökyüzünü çınlatır. Oysa gözlerinde rahatı bulamıyorum Sözlerin güç vermiyor avunmak için- Aşka düşüyorum ve aşk bana ağır geliyor. Herkesin içindeki cevher gibi, Zerrelerimde ruhumun konuğu görünüyor. Biliyorum, sadece beni sevdiğini…sadece Ve senin için anlaşılmaz olduğumu da, Tüm tatlı sözleri söylerken, yine de ağlıyorum. Else Lasker-Schüler Çeviren: Arife Kalender