Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Furkan Çalışkan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ve sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldı

sanırım olay İstanbul'da geçiyordu ismini vermek istemeyen caddelerde olası bütün kaçış yolları tutulu yurtlarından çıkarılan adamlar arasında ve aşk, aniden yola fırlayan bir çocuktu. artık halka açık bir yerde bekliyor seni hayat orda sana ölçü, birim ve düzen verilmemiştir mümkün mertebedeki adamlar ve kadınlar beherler, masa saatleri ve ergonomi yok, ama herkes uyanık birtek benim uykum var değil mi ki beş dakikada bir erteliyorum seni... korkuyorsun, üşüyorsun ve yanlış anladın şairi yanlış anlamak daha güvenlidir daha konforlu daha kurumsal daha aciz şimdi unut bunları ve tüm gücünle bana güven Kaybedeceğiz! hayır, bu sefer doğru anladın ispat edemem fakat öylece içime baktın ve sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldı ne kadar koştuysam da nefesim hala çok yakın bilerek ve isteyerek değilse gerçek midir bu acılar haberin bile yok oysa dünyanın en güzel kızısın ama dünya bunda kasıt arar! Yine de, gel ve al yüzümü eline Haydi sev beni, konu serbest...

Aşırı Hız ve Dikkatsizlik..

bu şiiri sadece sana yazmak kalbimi kırıyor aslında bir ayçiçeğinin taşınması gibi başka güneşlere geride kalıp hayatı oyalayan biri olsa ben yazmasam, sen gitmesen, biz düşmesek olmasa keşke yerçekimi, en çok itaat ettiğimiz yasa... oysa biz istikbal yakardık hele hava güzelse dünyayı ihmal eder başka mevzular açardık en az beş yıl tecrübeli yalnızlıklar üzerine halk tipi yalnızlıklarımız vardı, şaşkın ve âşık bir çiçeğe temsil hakkı vermişiz diye... şüphesiz böylesi hepimiz için daha iyiydi daha kahverengi ve daha derin, aleyhine gelişen bir hayata itiraz eder gibi insanın aklına şark illerini getiren masumiyetin. ama gelememiştir henüz hatasından dönenler öyleyse aşırı hız ve dikkatsizlik hep bana çarpsın beklemekten muhacir olmuş karşıt görüşlü trenler çünkü şairler hayırsız oğullarıdır hayatın... Furkan Çalışkan

zorluk derecesi

eşitlik bozuldu ve sabah oldu böylece kalbim, hakkındaki iddialara açıklık getirecek. gizlediklerim ve açığa vurduklarım zaten benim olanı çalmak gibi bir şeyi unutmuşum hissi ile sana dönüyorum ütünün fişi, gözlerinin rengi, kapının kilidi seni unutmam gerektiğini hatırlamıyorum gözlerin ve sen, toplam iki kişi… biz sadece acımızı seçmekte özgürdük acımız, evet kabul, olağan şüpheli ve içimizde taşıdığımız o kömür yıkadıkça kirlenen korkunç bir sevgi… frene basma, insan gitmek için yapılmıştır senden ricam ruhum ikimizin arasında kalsın artık biliyorum, yolda olan yolda kalır ikamet bitti madem, o kömür artık yansın! kalplerdeki her şey açığa vurulup tahsil edildi açıklayabilirim, belki… yalnızlık ( allah ondan razı olsun), kör noktam bu yüzden geldiğini göremedim lakin göremediklerime de inanırım sana da öyle inandım, ya rahman ya rahim… Furkan Çalışkan

kırkbinçiçek

şairin suçu! bir resimde gibi olmak endişesi terliklerle fırladım arkandan bir bilsen endişe ve suç, turunu vida, mavi kedi insanız ya canım etken veya edilgen bir tek salonu olan ev hanımı kederi... ah evet acı, bereden taşan saçların kadar rutubetten kuruyamamış bir çarşaf gibi ağır terminale bırakıyorum kendimi kimimi kimsemi illerden gelen adamlar, kasket, kasvet ve kehribar tatulasın sen desem şimdi soracaksın nedenini ben de sorardım mesela insanlar neden ağlar... şair burada bizden söz etmiş, onlar bilmez sevgilim kırbinsinek konar acının üstüne onlar görmez şeytan aldı götürdü beni, bulamazsın onlar ne gerek ölmek değil canım sakat kalmak korkusu sanki bize rüyanın değil uyanıklığımızın tabiri gerek. Furkan Çalışkan

bisikletin yanında koşan çocuk

ülkemi seviyorum şahsında panik halde seviyorum hızlı hızlı cumada dışarıda kalmış bir tedirginlikle aslında karyağıyorum, kazağımın kollarına siliyorum yasımı modern şiir horasanda ellerim boynunda kışladı yararlı sonları bilmiyorum ne ki kariyer hesapları artık ne güneş organize sabahları ne dünya sen kesin hesaptın ben minha ahıska nerde yıl 1946 gerçek mermiler kullanıyor hayat gerçekten sıkı öyle uzak bir yersin göğsümde öyle sapa jandarmanın bile bakmadığı... ülkemi seviyorum şahsında hızlı hızlı koşuyorum bisikletin yanında Furkan Çalışkan

türkçe sözlü hafif bir acı verebilirim sana

türkçe sözlü hafif bir acı verebilirim sana yerleşik hayata hor bakan geçmişim maksadını aşan bir hayat mesela ama ben şiirler yazdıkça, tekinsiz ve zalim kendini hiç bir zaman güvende hissedemeyeceksin. bir moğol dolaşır küçük atıyla sokağımızda rüyalarda tenzilat yapar kapkara sabah kadın eli değmiş bir sessizliğe kadar usulca hal çaresi arar ve sürer atını şair sokağımızdaki halkın mutluluğunu amaçlayan kuşlar biliriz ki doğal yollardan ölmemiştir. pişmanlıklarım var seri noları alınmış seni inkâr edemiyorum işte bu çok fena hayat bazen yalandan yeniliyor ya bize her seferinde inanıyorum ben, bu daha fena oysa kalan bütün maçları kazansam bile sadakatle kaybettim ben sana... sana kendimden ne getireyim sağ salim gidip gelmekten başka?.. Furkan Çalışkan