Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Egemen Berköz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İç Zehiri Gir Koynuma Gökyüzü Tanrıçası

1 Odaya sığındık. Uğultu başladı. Geceyarısı tireni Muş tütünü biber acısı uğultu başladı. Yağmur yağdı hüzn’ağdı ay göğsümün içinde deli çığlıklar attı uğultu başladı. Masada kahve fincanı telve masada kül tablası izmarit masada çiçeklik boş masada ben yalnız yorgun bir boşluk. Uğultu başladı bir dünyadır düş uzun uzun gece : kalbim coşkun ve kaçak ve yağmura dönmüştür ölümün yüzü kaçak ve suskun uğultu başladı... 2 Rüzgâr esmese sen konuşsan, dümdüz olsa yollar yürüyüp gidebilsek gecede gecede bir bağlama başlasa bir türkü uzakta kent başlayacak birliktelik uğultuyla başlayacak konuşacak yalnızlar cesaret mi oynuyor yalnızlar, kent çökmüş bulanık üstlerine, üstlerine kapıları pencereleri yolları tıkayan çocuk sesleri üstlerinden çekilmiş ay ay göğsümün içinde emekli bir memur gibi gülümsüyor korkuyu yanlış anlaşılmak gibi gülümsüyor daha yakından bakınca kaçmak ve ölüm. Ölüm gerilimi yumuşatır derdi ninem, ölüm evlerden ır...

Basit Bir Yalnızlık da Yeterdi

Basit bir kareli defter de yeterdi Samatya istasyonunu anlatmak için akşamı beklerken beklerken parçalanmış umutları biraz önce yağmur yağmış o istasyon hüzün dağıtırken uzaktan bakanlara bile kıyı yolundan geçenlere ve yolculara ki hüznün kendisidir biraz şairdir akşama doğru anlayışla bakar istasyon şefi hafif gülümseyerek ve aldırmaz bile ve birden gün geçer aldırmaz tirenlerle yolcularla yüklerle biletlerle pasolarla geçer gün ve Egemen Berköz evine döner Kupkuru yüreği hüzünden hatboyu kırık dökük ev içlerinden akşama doğru bir gün bir kadın çamaşır asarken memelerini görmüştür bir gün don fanile bir adamı sabah sabah pilav yerken bir gün her gün çocuklar görmüştür kirli ve arsız bir gün her gün insanlar biletler istasyon memurları ve bir gün Egemen Berköz evine döner Sabah midesi bozuk öğlen fasulye kılçıklı bir parti satranç oynamış iki metin yazmış Pavese’den birkaç sayfa okumuş birkaç çıplak kadın resmi bakmış pencerede birkaç dal ağaç ve birk...