21/22 Haziran 1923, Cuma İhsan. Dört sene bir ay herkese karşı müdafaa ettiğim münasebetimiz bugün maatteessüf senin -hiç senden beklemediğim- bir cümlenle bitiyor... İşittiğim dakikadan beri bu cümle beni öyle kırdı, öyle tamir kabul etmez bir surette kırdı ki bana kimsenin verdiremeyeceği bir kararı verdirdi. O da münasebetimize nihayet vermek!... 10 Haziran Pazar akşamı Baki Bey cevabını verdi. Vakıa alınan malumat senin pek lehinde değil, mamafih aleyhinde de değildi... Belki bizimkilerin fikrini değiştirebilirdim fakat bugün ben ayrılmamıza karar verdim... Çünkü İhsan sen pek iyi bilirsin ki, benim her şeyin fevkinde tuttuğum bir şey vardır, o da izzetinefsim. Baki Bey'e söylediğin şeyler üzerine birbirimizin yüzüne bakmamamız lazım... Baki Bey'in, "Neden çalışmadın?" sualine, "Ne yapayım efendim, şeytana uydum... Derslerime devam etmeme vakit bırakmazdı ki, her gün çağırır -bir elini kağıt, bir elini kalem yapıp taklit ederek- yazar, yazar... Eğer gelmezsen...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"