Ey aydınlığa susamış gözlerini Kutsal renklerden sonsuz çizgiye, Canlı bedenden, göğün görkemine Çeviren, huzur içinde geçir son geceni. Görme, işitme, his, yel, toz duman da ne? Sevmek mi? Hep zehir olur altın kapta, Nasıl ki dertli bir Tanrı tahtını bırakırsa, Sen de gir ve yok ol o sonsuz âlemde. Issız mezarına, çürüyen kemiklerin için, Birileri gelip gözyaşı döksün ya da dökmesin, Nankör çağın ister hatırlasın seni ister unutsun; Şu hayattan, düşünce belası ve insan olma Külfetinden kurtulup huzur dolu mezarında Yatmanı nasıl kıskanıyorum, ah bir bilsen! Leconte de Lisle Çeviren: Yakup Yaşa
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"