I içi su dolu bir bardağın masadan yere düşmesi gibi, herbir yerinden çatladı gece: ıpıslak. bir bağlaç, yeni bir lisan eki, gözlerini bana miras bırak. üşümüş ayaklarıyla bir martının, yeniden kızgın sulara dönmesi gibi, koru denizi şimdi benden, rakıdan, peynirden. ellerine dokundum, ayrılık döküldü yüzünden. II geldi... küçük ağzını kalbin mayhoş asmalarından sarkıtıp kana kana bir özlem içti. eridi ateş. erdi, çatlağına döndü su. uluorta, bu aşka bir ceylan ağzı değdi. bir ceylan, bir susamışlık: küfüv. kattı kendine bizi evren. ellerine dokundum, ayrılık döküldü yüzünden. III bir heyelan olur gece üzerime, içime gökten salıncak, suratıma çocuk kahkahaları. biz, şehirler geçeriz. öyle sessiz, öylesine evler. kadınımın sesi kulağımda, bir fa sesi değilse eğer. kaç! yıldızların göğe paftalanmış yüzü suyu hürmetinden. ay... ellerine dokundum, ayrılık döküldü yüzünden. IV yağmur alelacele. bulunduğun yerden büyük gürültüler geliyor. t...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"