Güneş Yaprak Kışın-tam ortasında bir bahar günü idi... Güneş! ışıl ışıldı... Hafif rüzgâr altında çırpınan sarı, yeşil yapraklar pırıl pırıl... Altın renginde iri bir yaprak gözlerimi öyle kamaştırdı ki. Kocaman bir çınarın bu tek yaprağı idi... Bir mevsimlik hayatın son yadigârıydı bu... Güneşin içmiş içmiş altın ışıklarını; benliğini kaybetmiş, şeffaf bir hale gelmiş... Bir avuç ışık olmuş, bir avuç güneş olmuş... Bu altın renkli yaprak! İnsan ömrü ne olacak... O da uzun bir mevsim!... Ne olur, ben de ölgün, böyle şeffaf ve altın, böyle serapa güneş bir yaprak olabilsem!.... *** İnanamam Arkadaş İnanmıyorum artık, inanamıyorum ben... Renge inanmıyorum, sese inanmıyorum, şekle inanmıyorum. Kokuya helet... Asla! Yaprak dalın üstünde işveli bir rakkase!... Çiçek, aşık bekleyen, ipeklere bürünmüş, bir koku sürünmüş cilveli bir fahişe!... Hepsi de aldatıyor... İnanmıyorum artık, inanamıyorum ben... Bu rakkase sırtından yeşil harmanisini çıkarıp sap san bir çula bü...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"