göz ucuyla yüzdüm dünyanın derisini ömrüm kısaladursun bir başka kıtaya, kutbuna yıldızların kırlangıçların süzüldüğüdür yaşamak dediğin, yerde. sıtmaya tutulmuş siyah, bu matem, bu mavi… bir örnek giyinen kadınlar yani, varsın lavanta koksunlar ölüm etajer üstlerinde, öylece annesizlerin ve ciğerim tükenir sıcak asfaltta biten, renginde menekşenin. nehirler latince bilmiyorlar doktorum, yalnızlaşıyorum içimden ateşin bulunuşuna doğru. balkonum güvercin güzergâhı, banyomda kabilesinden kovulmuş örümcekler biraz önce yaratılmadı kombine aldanışlarım gidecek gibi değil bütün bu davetsiz rivayetler. adım geçiyor koyu renk, boğuk ve derinden bir soruşturma evrakında değil belediye hoparlöründe gözleri mürekkep mavisi, gözleri giyotin ağrısı celladım tamam betonarme düşlerimle ben kerpiç evlerde masal başka masal, sen küt saçlı kızıl rapunzel üstelik kuleyle irtibatı koparmış en talihsiz pilotum yere çakılırsam işimden olur muyum? hışırtıyı duyuyor musunuz? yalnızlığ...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"