Daha uzun söyleyebilirdim bu sevinci kendime Bekledim biraz serinlesin yeryüzü Cümle ağrıların beni beslediği toprak Şimdi seninle sözleşecek bir ömrüm daha var Ellerimde birdenbire çoğalan parmak Kessem de azalmıyor nafile bendeki akşam Bir yarımdan doğan sana sığındım af eyle Onun adıdır artık Yeryüzü boydan boya dolaşacak o efsunlu rüzgar Tenimden akıtılmış sütler içinde Beşiğinde el kadar oğullar biriktiren toprak Evvelinden tövbekar dünden lacivert Sana ülendim çıkmak istedikçe kaldığım Bir kendim içinde Fazlası kederin renginde eksiği esrar Avlularda kırılmış kiraz dalları kadar Unutulmamak için tuzlanmış göğsüm içinde Tenhada bir yerde dindirilmiş yaşlar Beni aşktan kovup sancılara terk eden toprak Nice yaşlı ırmağın adıyla her şey yeniden başlar Ve dolanır artık yüzümüzdeki nazarlar bu sevinçle Eyy oğul ey veled-i rüzgar Senin için büyüdüm Düşmek için bir yaprak olarak kaldığım yerde. Betül Dünder, Varlık 2008
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"