beni sokakların masalında unutun karanlık yarımadanın suç ortağı yapın seranın doluyla kırılan camlarına benzetin yanıltın, asit yağmuruna yakalanan kuşlarla bahse girin sayfayı karıştıranın ben olduğuma denizin suratında patlayan gökle avutun beni beni demiryolu tünellerinin uğultusunda unutun. ağaç kabuklarının içinde yürüyen kurtçuklarla değil kuzeyin soğuk yüzüyle kıyaslanmış sözcüklerle değil korkuyu bölüşen hırsızların cesaretiyle değil güneşin papatyalarda kayboluşu gibi bir şeyle evet, o şeyle avutun beni beni nöbetteki askerin yalnızlığında unutun. "aşk bir suçlamadır, sonuna kadar yaşanmamışsa" hayır, kimseyi suçlamıyorum böyle bitmişse bu uzattığım kasımpatı demeti, işte alın bir kelepçeye uzatır gibi uzatmayın ellerinizi şafak köylerinin buğusuyla avutun beni beni dipte kaybolmuş batığın düşlerinde unutun. Salih Bolat
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"