Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Baki Süha Ediboğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karanlıkta Geçen Gemiler

Bir deniz gecesinde unuttuğun şarkıyı Kıyı kıyı topluyor hafızan Masmavi göğün altında Yıldız mahşeri Dalga dalga açılan Bulut bulut toplanan Davut peygamberin olmalı Şu duyduğun mezamir Şu beyaz çıplak Ölümü unutturan kadın Aşkı bölüştüğümüz sofrada Zeliha olmalı Ben sevdiğim kitapları bitirdim Her satırda seni görerek Her yıldız bir şarkı söyledi Her şarkıdan bir kalp ağrısı kaldı Karanlıkta geçen gemiler gibi Baki Süha Edipoğlu

Pars

Aydınlık bir ölüm arayıp durur İçimde alevden pençeli bir pars Gündüzün sesiyle göğsü kudurur. Geceler onunçün kevserden bir tas Durmadan arıyor yüreği üzgün, Sesinden dağlara kaçan gazalı. Durmadan rüzgârla koşuyor ölgün, Gözleri dumanlı, kalbi yaralı. Bir mavi kuş olur, düşer sulara, İpekten kanadı okşar engini kalbinden akşama açılan yara, Geceyle yükselir, aşar bendini. Boşluğu seyreder bakışı durgun Ve uçar ruhunun çılgın azabı; Dökülür kalbine mavi bir sükûn, Durulur gözünün dönen girdabı… Baki Süha Ediboğlu

Mezarlık

Dün akşam gün batmadan Yaşlı ölülerin arasına Bir küçük misafir geldi. Çocuk bahçesinde kovası kalmış Kumların üstünde küçük küreği. Besbelli çok yorgun hemen uyudu. Doğruldu yerinden yaşlı bir ölü Örttü üstünü: Madem ki annesi burada yok, Bu küçük kız bize emanet, İlerde yatan bir başka ölü Yavaşça seslendi: Başındaki kurdelayı çözüp katlayın Ütüsü bozulmasın. Baki Süha Ediboğlu