Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Alaeddin Özdenören etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Habersiz

Çocuk uykusunda gülüyor Yılların acı çığlığından habersiz Elleriyle oynuyor karanlıklar Sessiz sessiz. Ah bebem Rüzgâr saçlı bebem Bilsen insanların hâlini bir Bu kara yalnızlıkta körelen Işık benimdir. Bu uzayıp giden yolda Ağlayıp ağlayıp da Aklımı sokmuşum girdabına Yaşamanın. Çocuk uykusunda gülüyor Yılların acı çığlığından habersiz Elleriyle oynuyor karanlıklar Sessiz sessiz. Alaeddin Özdenören

Kalbim Sağ Yanımda

Kalbim sağ yanımda çarpıyor İçimde döngün bir ay kabarırken Ki göz evlerinin ardından içeri Ağlamak barışı sağlar mı ki Ağ bozumu serpme sularla. Açık deniz sofrasında Sonsuz dağlarını denizlerin Aşarak üstlerinden bir bir Bir ince yelkenlidir Altın çağı getirir Göğü emziren mızraklar genç omuzlarında Ve yukardan aşağı Göğüsleyerek güneşi Getirir ve bağlar korsan çağımıza Yerinden oynayan kopan bir fırtına gibi Kalbim sağ yanımda. Öldü çünkü öylesine gençti Ölümle hayatın arasında sıkışan gözleri Bana aralık bakışlı gözleri Kentin kanındaki hücreye ilişti. Bağrında yamru bir kalkan Gençlik ince bir kanken kulaklarında Ağzında ay köpürdü. Feryadı soğuk aynalarında Eridi gitti kentin Göğü tutan o billûr ses Ulaştı geldi bana Kalbimin sağ yanına Her gece mermi gibiyim yatağımda Gök sularından savaş alanlarından arta kalan Güz değirmeni kalbim Bahar sularıyla çalışıyor Kalbim sağ yanımda çarpıyor. Alaeddin Özdenören

Dökülüş

Baktıkça gözlerine derinden Üstüme başıma güller dökülür. Ve her şey kopar yerinden Bir buluş bir gülüş ve unutuş ellerinden Ellerinden beyazlıklar dökülür Düşlerim ki, kuşatır gökyüzünü Sonra yıldızlar dökülür Geçerim arasından kimsesiz çocukların Ağaçlardan ağıtlar dökülür Akar saçlarımdan yalnızlığın ırmağı Kalbime dökülür.. Alaeddin Özdenören

Yağmur

için için yağan bu yağmur kalbime sızıyor damlalar içinde hayat ve ölüm sensin; işte sensin sırılsıklam karşımda gördüğüm. nerden çıkageldin, nerden yıldızların doğduğu yerden durgun gözlerinin içinden akan bulutlardır gördüğüm. yağmur yağıyor ve ben yer altı nehirlerinden ıslana ıslana kalbinden sessizce geçiyorum Alaeddin Özdenören

Habersiz

Çocuk uykusunda gülüyor Yılların acı çığlığından habersiz Elleriyle oynuyor karanlıklar Sessiz sessiz. Ah bebem Rüzgâr saçlı bebem Bilsen insanların hâlini bir Bu kara yalnızlıkta körelen Işık benimdir. Bu uzayıp giden yolda Ağlayıp ağlayıp da Aklımı sokmuşum girdabına Yaşamanın. Çocuk uykusunda gülüyor Yılların acı çığlığından habersiz Elleriyle oynuyor karanlıklar Sessiz sessiz. Alaaddin Özdenören

Kalanlar..

Göğsümü yalayan gül alevinden Silinmez izler kalır. Gökte bulutla oynayan çocuk Öksesine yıldız çakan melek kalır. Akşam üstüler ki çöker kıyıya Toplanmış halatlar yığılmış zincirler kalır. Yapraklar dağılırken saçlarından Denize atılmış çelenk kalır. Duvarda gölgeler öyle ıpıssız Hücremde kırılmış ekmek Ve bir kuru ağaç kalır. Uçsuz bir dinleyişle dinle Üstlen çöllerdeki rahmeti Ey gürleyen yalnızlığımız Yolumuzu gözleyen Toprağa girdiğimiz vakit Uğultulu derinlikler kalır. Duy unutuş rüzgarının Açtığı son kapı benim Çekilince kalbimin suları Geriye senden başka ne kalır. Alaeddin Özdenören

Hüzün Uçurumları

Yavrum Yalnızlığı şu son kıyısını da atla Ve anla ki hayat En özgür biçimini sende denemiştir Onun içindir ki ölüm Denizin doğurduğu eşsiz dalga Sende dokumaktadır güzelliğini. Varsın açıklamasın kendini hiçbirşey Değil mi ki gökyüzü toprağı kucaklamaktadır Değil mi ki mavilikler yolmaktayım göğsünden Değil mi ki bileklerimize kaynayan çelik Bir nehir gibi akan şu bulvar Gövdemizi dolaşan güneş Her gece üstümüze devrilen yıldızlar Senin doğurganlığından birer parçadır Ve elbet senin için söylenmiş türküler vardır Uzak dağlarında ülkemin Yürüyorum Bilirsin ben yürüyünce Irmaklar yürür ardımdan Kabir sularında avlanır çocuklar Ağaçlar ve kuşlar alabildiğine Yalnızlığı sağlar Ben yürüyünce değişir insanlar Artık hücuma kalkabilirsin ey rüzgâr Çünkü tarihinin yaprakları arasından sızan kan Boyuyor İçimde yuvalanan şiiri Ve sen nereme baksan Oramda bir kalp çarpıyor. Alaeddin Özdenören