Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Erdal Ceyhan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gülcemal

Gülcemal geçiyor gözümün önünden Geçip gidip Boğaz’a dalıyor Arkasından bir sürü martılar Bir ilkyaz sisi Ve bir sürü gözyaşları… Nereye böyle nazlı gemi… Toplayarak geçmişin bütün izlerini Bordasına yığarak anıları ve acıları Daldın yine Boğaz’ın karanlık sularına Nereye böyle yine Yine Beykoz’daki evine mi? Görüyorum gidiyorsun bütün güzelliğinle Ey Gülcemal! Adınla yaşa emi… Geçmişin bülbülleri Çamlıca tepesinden seni gözlüyor Türküler söylüyorlar, seni seviyorlar Ey nazlı gemi.. Ey hayalet gemi Geçmişte bıraktık bütün gidenleri.. Gülcemal… Adınla çok yaşa emi! Erdal Ceyhan

Geceyarısı ayazında

Geceyarısı ayazında Korkuluğun gömleğini giyip Uyuyacağım. Matsuo Başo Çeviren:Erdal Ceyhan

Ve Sonra

Zamanın o gizemli yolları yokoldu. -Geriye bir çöl kaldı- Tutkuların çeşmesi kalbim yokoldu. -Geriye bir çöl kaldı- Şafağın izleri ve saf öpücükler yokoldu. -Geriye bir çöl kaldı uzayıp gider bir çöl- Federico Garcia Lorca Çeviren:Erdal Ceyhan

Yedi Fincan Çay

İlk yudum dudaklarımın ve ağzımın pasını alır İkincisi yalnızlık üzüntüsünü alır götürür Üçüncüsü ruhumun kuru kaynaklarını harekete geçirip …..nice hikayeler anlattırır Dördüncüsüyle hayatın acıları tenimden ter olur uçar Beşincisiyle kaslarım dinlenir, kemiklerim yumuşar Altıncısıyla ölümsüz atalarıma giden yolu bulurum Yedinci yudum; Almayayım kalsın! Alsaydım Taze rüzgarın kanatlarımı okşadığını duyacaktım Penglai‘ye doğru gidecek daha çok yolum var. Lu Tong Çeviren: Erdal Ceyhan     

Uzaklardaki Birine

Seni unutmak istiyorum, fakat boşuna Bırakıp gitmek istiyorum, fakat yollar kapalı Omuzlarımda da bir çift kanat yok Saçlarım zaten beyazlarla kaplı Öyle durup düşen yaprakları seyrediyorum, Bazen de kulenin en tepesine çıkıyorum Akşam karanlığında gölgeler iniyor öylece Sonsuz bir hüzün gelip oturuyor gözlerime. Po Chu Çeviri: Erdal Ceyhan

Tipi

Tipi var dışında penceremin Sobaya karşı elimde kadehim Balıkçı sandalım yağmurda ne yapıyor Uykusunda güz nehrinde sürükleniyor. Du Mu  Çeviren:Erdal Ceyhan

Eşime

Beyaz saçlarımın arasından bazen söylenirim Kadınım sorunlarımı benimle paylaşır Lambanın altında elbiselerimi yamar Küçük kızımız yatağında oynar Perdelerimiz ve sivrisinek tüllerimiz eskidi, soldu Güz soğukları iyice yorganımızdan içimize işliyor Fakat O’nun yoksulluğu daha da kötü olabilirdi O, Qianlou ile evlenmediğine dua etsin. Po Chu Çeviren: Erdal Ceyhan

Yirmi Bir Yaşında

Tam yirmi bir yaşımda işittim Akıllı bir adamın dediğini: “Tacını, tahtını, malını mülkünü ver de Fakat sakla beynini kendine İncilerini dağıt, elmaslarını Fakat düşlerinden vazgeçme.” Ne yazık ki yirmi bir yaşında Kavak yelleri eser insanın başında. Tam yirmi bir yaşımda Bilgenin yine dediğini işittim Göğsünün altında çarpan kalp Boşuna verilmemeli Niceleri iç çekerek bunu ödedi Pişmanlıkla satarak yüreklerini.' Bugün tam yirmi iki yaşındayım Ah, bu sözlerin doğruluğunun şimdi farkındayım. A. E. Housman Çeviren:Erdal Ceyhan

Bir Çiçek

Bir çiçek gibi görünüyor, fakat değil Sis gibi görünüyor, fakat değil. Tam geceyarısı geliyor, Sabahleyin gidiyor, Çok sürmeyen yaz düşleri gibi geliyor Ve sabah bulutu gibi gidiyor: Onu bulmak ne mümkün. Po Chu-I Çeviri:Erdal Ceyhan