Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Onur Caymaz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

hatıra ormanı

bir masal zamanından yazıyorum bu şiiri sana istersen yanmış bir ormandan hatıra diye sakla sirklere düşmüş deniz kızlarını düşünür bacağından vurulan atlı karıncaları bir tanrıdır sıkılır gider kendi göğünden her yalnızlıkta yaslı bir anlam var yeşil mürekkeple yazar mektubunu bir selanikli gibi uzanıp öper rüzgar uyur portakal ağaçlaının göğsünde içimde kederle yanan bir şey var üsküpte biri çamaşır assa sakız kokan burnunun kemiği sızlar burada Tatyos’un derinden çalar şarkım kimse dinlemez kolumdaki aşı lekesinde gizli bir çiçek var yaşamadım diye yazıyorum bu şiiri sana kıyabilirsen bir ormanı yak da benden hatıra diye sakla Onur Caymaz

Aslı Gibidir

aslı’ya, bir.. bir yol ağzında . üç gün geçti yıllardır yok gibi bir sesti oysa, günün solgun ışığından bir kesit sessizliğe bürünmüş bir ölü dalga, kerem gibidir anı olur, bahar gelir, kül olur yana yana çağlanın çıktığı gündü diyelim uzunca bir ayrılıktan sonra basit şeyler için ödenmiş bedeller kalbimdeki iyilikler misal bir kitabı verdik matbaaya başka bir kitap başladı yeniden üç gün geçti hep o varmış gibi şişli’deydik; ama sanki viyana’da bir akşam bira bahçeleri, isli yanık köprüler duvarlarına melek resimleri çizilmiş yapılar bulmuştum teninde, hanımefendi sokaklar ayrılık, aramızda saçları liseli bir kızın ay ışığında geceleri varmış, veda öpücükleri balkona çıkıp barış manço’dan şarkılar söylermiş ne yapsam da ebrusunda gül işleri, gülümseyişleri üç gün geçti yüzüme düşen bir yaprak rengi ölenlerin telefonlarını saklıyorum, pardon söylemem bir gülün açarken hatırladıkları düşüyor aklıma fakat işte sinemalar, iş hanlarının tarihi, biralar yeniden...