Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Erik Stinus etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Göçmen Kuşlar İlkyaz

Kadınsın sen Göğsünde fundalık çiçekleri Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis. Rüzgardan bir ata binmiş de uçuyorsun unutulmuş ülkeme doğru bir başkasının boynuna dolanmış kolun         Oynaşım yolculuğu yurt etmişsin kendine. Öpüşlerin bir yara, bir dans arp eşliğinde kiliseli tepelerde şeytanın çaldığı ve uzun zaman titreyen kara toprak evrende kimsesiz bir evin önünden geçip gittikten sonra atlı ordular. Erik Stinus

Ders, Kasım Öğle Sonrası

Mürşitten müridine: Bugün en küçük notaları bulacağız, kağıtta bulunmayanları fakat sestekileri, teldekileri, havadakini, saçtakini, kulaktakini ve dinleyen yürektekini. Büyüteç ve bıçakla gelme, solarlar büyük gözlerinin görüntüsünde, ölürler onları kestiğinde. Sessiz ol. Sessiz ol. Evet, biraz çalgı çalabilirsin istersen şarkı da söyle, dışarıdaki ağaçların arkasındaki biri için çalıp söyle, bu ya da başka bir ırmak kıyısında kapalı ya da ışığı sönük evde. Yukarı bakman gerekmez, ama dinle, dinle ışığı. Oradalar işte. Erik Stinus Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

Sevgilim, Sözcükler ve Sonsuzluk

Bir başkasını dünyanın bir ucuna dek izleyeceğimizi söylemek biraz abartılı değil midir? Varsayalım ki dünya sonsuzdur ve o bir başkası bizden önce yoruldu. Ve varsayalım ki yağmaktadır yağmur ve dolu! Hem sonsuzluğu yansıtan hem de kökleri onda olan derin dağ gölleri gibi olduğunu söylemek bir başkasının gözlerinin, biraz abartılı değil midir? Düşün ki hem de yarın ağırca asılı durursa bulutlar yüce dağlar üstünde, ve çamur fışkırırsa derinliklerden! Ne bir gülün, ne bir atın, ne bir tarlanın, ne de başka bir insanın güzelliklerinin benim güzelliklerim gibi asla olmadığını söylerken abarttığını sanmıyor musun? Dağ göllerinde yüz, dostum, tırman yüce dağlara, git dünyanın sonuna at sırtında yağmurda ve doluda ve izin ver saçlarımdan geçen bir meltem gibi ulaşsın düşüncelerin bana, kulağımdaki o son uysal ıslığı gibi ardıç kuşunun, akşam güneşinin yüzümdeki alazı gibi ve karanlıktan kucağıma düşen bir yıldız gibi. Hep abartırız aşk içindeyken. Sesimin sekiz ken...