1. Şiir anlıktır. Umulmadık anda, umulmadık yerde gösterir kendini. Bir biçimde varlığını belli eder. Bir dehlizden sızan ışıktır bazen. Bazen sessizliğe sonsuz megaton şiddetle düşen bir ses: bir öksürük, bir kapı çalınması, bir bebek ağlaması, bir fren sürtmesi, bir siren çığlığıdır. Daha pek çok an olayıdır. Karanlığa çarpan telefon sesidir. Beklenmedik sevgili kokusu, insanı sendeleten büyülü şefkat tınısı... Kış güneşine aldanıp erken güneş açmış badem ağacıdır. 2. Eski mevsimden artakalmış kuru meşe yaprakları arasında dolaşan serçedir. Yerlerdeki tez canlı mor menekşecikler ve güneşe gülümseyen "şubat şaşkını sarı papatya" kaygısızlığındadır bazen. Papatyaya nispet yapan sarı çiğdem gibi nazlıdır. Çoğu kez de yanılgıdır, salt yanılgı. Gelmeyen dizedir, hecedir, melodidir... Çimende bulduğu, büyükçe ve çiyli bir ot kümeside devinen, coşkuyla devinen karıncadır. Benekli böcektir de bazen, ivecen, bir çöpe tutunmakla yaşama tutunan doğa üyesi. Gökyüzünü parçalayan ...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"