Ana içeriğe atla

Kayıtlar

şükran belen etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Niobe

ey sabahın ilk ışığı !kendini onaran kristal ! dağlarla konuştum nuh'tan beri kimsenin selam vermediği sen o yaz nerdeydin ? şehirleri bilmez gücüme gider ağlardım babamın omuzlarında dağların ağırlığı kalkınca denizi geçecektim ufacıktı ...uçurumu uçuran ! kaç bahar önce ! ... saksılar mezarlığı ! ... limon kokusu burnumda ! tutmam tutamam kuşları dökülür gagaları çırılçıplak ... sevdikçe mi büyürüm ? Şükran Belen

kin' den sorumlu değilim

dostlarım, beni söylediklerimden sorumlu tutun dokunduğum ağaçlardan ruhumun ölüp ölüp dirildiği kağıttan, taşlardan,kayalardan... sızan kan dan... beni sorumlu tutun uykusuz çocuklardan ve yorgun atlardan... usanç gelmiş molekülleri dağılmış su'dan ve kuşları kaybolmuş halktan beni sorumlu tutun topraktan... yakınmalarımdan göğe.. yakılmalarımdan, yıkılmalarından kalbimin... ağırlığından ağırsın! diye, aşktan... korkumdan kedilerin doğururken ağlamalarından beni kaçmalarımdan sorumlu tutun en çok da alfabemden... Şükran BELEN

kış günlüğü

yeni farkettiğim pencere önü çiçeğim! kış gelmiş sen karşılamışsın... ben evde yoktum ben hiç evlere giremedim ey rüzgarı felç eden yüzüm! düşme n'olur... boyumdan asılan! dur! unutmalıyım ekmek kırıntılarına isteksiz serçeleri ama sen hatırla ah nasıl da dalgalıydı saçlarım tut ki evdeyim... boş bir zarf gibi beklerken buldular beni elimi, baharat kavanozunda sakladılar bulamazsın ki.... en kırılgan şairin cümlesiyim! kitaplığını terkeden... unuttuğunu hatırlarım 'sevgilim' diye başlayan bir ayrılığı ... kitap kapakları , bi kaç fotograf için dönerken bir bardak çay..iki şeker evden çıkıyordu... sevgilim! zarfın içinde bir tutam baharat.... Şükran Belen

kaç şekerlik dudağın?

biraz kekik pul biberi biraz zeytin... gözlerinden öperim kaç şekerlik dudağın? ağzına sağlık, biraz özgürlük... dökülsün eteğime kuş cıvıltıları izin verirsen bir dal papatya falına baksın konuşulmaya değer baharmışsın gibi... Şükran Belen