Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Fatma Savcı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fatma Savcı

akşamlara doğru yürümenin yoruldu adımları, buz tuttu hayallere giden bütün yollar Fatma Savcı Dağa gitmek ani bir karar değildi, iki yıl düşündüm. * Düşünün; ben Türkçe’ye hâlâ küsüm. Çünkü zorla öğretilmiş. Biz Kürtçe konuşunca öğretmen nar ağacı daha çok incitiyor diye nar dalıyla vururdu. Böyle öğrendiğin herhangi bir dille nasıl barışık olursun? * ...zorla öğrendiğim ve nefret ettiğim Türkçe’nin düşman dili olmadığını orada öğrendim. * Belki garip gelecek ama dağda bulunduğu yerde birini sevenler, savaşı çok romantik yaşıyor. Diğer yandan bir çatışmada olup da sevdiği ölürse, kalan çok değişiyor. * Eskiden daha yumuşakken daha sert duygulara sahip olabiliyor. Ya da romantize ettiği savaşın, aslında ne kadar katı ve gerçek olduğunu başka bir biçimde tekrar tecrübe ediyor. İnsan içindeki o yere, yıkmaya gücü yetmeyecek öyle geniş duvarlar örebiliyor ki. Ben en zor ve tahammül edilemez koşullarda şiire tutundum. İnsanlığımı korumaya, kendimi daha çok insan kılm...

Gönül Verme Ölüme

O, parlayan bir mercandı. Gökkuşağının saçaklarından, bir damla çiyle, kutsal bir sehere yağmıştı. Görülmemiş bir inci, denizin göz kıvılcımlarından gümüşsü bir güzellik, dökülmüş. Sonra tutamayıp kendini uslanmaz bir ses misali kimsesiz vadilerin kulağında yankılanmıştı. Mavi bir renk gibi geçit vermez bir dağın göğsüne yansımıştı. Amansız bir yarayı taşırken gidip çıkarmıştım onu, sedef bir dağın yüreğinin kabuğu içinden, kendi acıma. Soran’ı ilaç yerine, annesi dağdan ödünç almıştım kederim için. Soran bir mercan kayasıydı. Ömür parmağımın yüzüğünde uyuyordu. Görkemli bir kır çiçeği, susuz yurtsuz, yalansız rüyalarıma yaslanmıştı. Ceylansız bir yaban geyiği, Çığlığın kanatları üstünde, Fırtına neslinin rehberi, Yağmalardan artakalanların umut nesnesiydi. Ve o altın pul, dağın poşusuna takılı. Peki şimdi hangi dağın hüznüne sürgünsün Soran? Adresi belirsiz hangi kümenin gece yıldızısın? Toprağa emanet etmeyeceğim seni. Bedeninden bir damla düşerse nehirlerin ağzına, ...