NEREYE UÇUP GİTTİ BENİM OĞLUM Oğlum, canım ciğerim, iliği kemiklerimin, yüreğimin yüreği, daracık avlumun serçesi, yalnızlığımın çiçeği. Nereye uçup gitti benim oğlum? Nerelere gitti bırakıp beni? Kuşun kafesi boş şimdi, bir damla yok su kabında. Nasıl kapandı gözlerin de gözyaşlarımı görmez oldun? Nasıl kaskatı kestin tulumunun içinde acılı sözlerimi duymaz oldun? SEN UYURKEN Sen mışıl mışıl uyurken başında nöbet tutup bütün gece parmaklarımla okşayacaktım kıvırcık saçlarını. Sanki hünerli bir elin kalemiyle çizilmiş biçimli kaşların gözlerimin sığınıp dinleneceği bir kemer gibiydi. Gün doğarken göklerin uzaklığını yansıtırdı ışıldayan gözlerin, bense bir damla gözyaşı akıtmadım gözlerim sislenmesin diye. Sen konuştuğunda, gül kokan dudakların çiçekler açtırırdı kayalarla kurumuş ağaçlara, bülbüller kanatlarını çırpardı. BİR MAYIS GÜNÜ BIRAKIP GİTTİN Bir mayıs günü bırakıp gittin beni, seni o mayısta yitiriyorum, o sevdiğin bahar mevsimi, yavrucuğum, çatı...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"