Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla her şey ayağınıza gelir. Mesela İhsan iyi olduktan altı ay sonra bile bir iki hastabakıcı mutlaka onu arayacaktır. Fakat lazım olduğu zaman.. * Eve dönüp de ihtiyar kadına aldığı cevapları söyleyince, onun ilk andaki hiddetinin -boynu kopasıca herif... bunak...- yavaş ve perde perde merhamete -zavallı, biçare, adamcağız hasta zaten- doğru gidişi; sonunda: -Belki de hakikaten kazanmıyordur-, diye yengesinin üzülüşleri, sonra yeniden bir hal çaresi aramaları, -elde koca konaktan orası kaldı, yoksa çoktan satar, kurtulurdum- diye bir türlü vaktinde ele geçmiyen bu kiranın hayatında nasıl bir üzüntü kaynağı olduğunu gösteren cümleler, bu işin herkes için en eğlenceli safhası olurdu. * O kadar ki, biraz fazla şımartılmak istense, hatırımı alıyorlar düşüncesine kapılıyor, gözlerine yaş birikiyordu, Bu, her yerde tesadüf edilen şeylerdendir. İnsanlar bazen doğuştan mahkum olurlar, saz parçası kendiliğinden kırılırdı. * İhmal edildiğini,...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"