Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Otların Uğultusu Altında

1. Hangi hayal hangi hatıranın yerini tutar Bir gövdeden ötekine gölgelenen zamanlar Ey çaresizlikten yapılmış yaşama bilgisi Taşların taşlarla konuştuğu bu yalnızlıkta İnsan üzüntüden başka nedir ki... 11. Hepimiz kendimizi gömdük geliyoruz. Yakamızda birer gözyaşı fotoğrafı Avuçlarımızda ölümden soğuk bir dua Toprağın merhametine inanarak korkuyla Birbirimizin omuzları üstünden Mezarlığın dışındaki hayata bakarak İçimizde dünyadan yapılmış bir keder Bizi yaşamakla cezalandırmış bir tanrı Gömdük kendimize geliyoruz. 23. Birinci konuşmacı, "şiir okunmuyor" dedi. İkincisi, "şiir ayağa düştü" dedi. ‘Şiirin okunması için bir şeyler yapmalı’ dedi, üçüncü. Dördüncü ‘şiirin hiçbir zaman çok okuru olmamıştır’ dedi. ‘Yeni bir şiir yazılmıyor nicedir’ diye bitirdi sonuncuları. Konuşmaların altında kaybolmuş altı dinleyici, kargacık burgacık bir yazı gibi çıktı. Birisi ‘şair olmak ne zormuş’ dedi. Diğeri ‘asıl okur olmak ne zormuş’ dedi. En sessiz...

RÜZGAR GİBİ GEÇTİ

Eski Güney denen bir süvariler ve pamuk tarlaları ülkesi vardı. Kahramanlık, son günlerini bu güzel dünyada yaşadı. Şövalyeler ve leydileri son kez burada görüldü. Efendiler ve köleler de. Onu yalnız kitaplarda arayın. Çünkü artık anılarda bir hayal o. Rüzgar gibi geçip giden bir uygarlık. Atılsak ne fark eder? Savaş çıkınca okulu zaten bırakacağız. Savaş! Ne heyecanlı. -Aptal Yankiler, savaş istiyor. -Onlara göstereceğiz! Saçmalık bu. Savaş, savaş, savaş! Bu savaş muhabbeti her partiyi berbat ediyor. Öyle sıkıldım ki, bağırabilirim. Hem, savaş falan olmayacak. -Olmayacak mı? -Elbette olacak. Bir daha savaş derseniz eve girerim. -Ama Scarlett! -Savaşı istemiyor musun? -Dur tatlım. Lütfen! -Özür dileriz. Peki... Ama uyarmadı demeyin. Bir fikrim var! Wilkesler'in ızgarasını konuşalım. Geleceksin, değil mi? Henüz düşünmedim. Yarın düşünürüm. Dansların, bizim. Bir Brent, bir ben, bir Brent, bir ben. -Söz mü? -Çok isterim. Ama hepsinin sözü alı...