kırık laleler, kırık vazolarda çok yaşamaz. gecelerden bir gece seç kendine, uzan boylu boyunca gece ol, gece kal, gece giyin; ve öyle karanlık örtün üzerine, gecelerde saklıdır hem en mağrur, hem en mağdur. kırık laleler, kırık vazolarda çok yaşamaz. insan bir şehre küser, küser de gider ucuna dünyanın. ucu dünyanın, benim içimdeymiş meğer. meğer Şiraze... rahlede başladı tedrisim, hayâl meyâl hatırladığım zamanlar. ara sokaklarda zeytin ağaçları, defneler ve Asi hayâl meyâl şimdi çam dalına oturup ezberden geçtiğim satırlar. bir ninem vardı, bastonuyla bir de gülüşüyle durur hep öyle, hep öyle ninem vardı benim, hâlâ da var; cennet kapısında yolumu gözler. kırık laleler, kırık vazolarda çok yaşamaz. insan bıraktıklarına küser, küser de dönmez geri. dönmek için, nerede olduğumu bilmeliymişim meğer. meğer Şiraze... hayâl meyâl bir hayat, hayâl meyâl yaşanmışlar. sen hayâl meyâl, ben hayâl üstü hayâl; yokmuşuz gibi yoksunuz gibi... sadağından eksilen ok bende sak...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"