Servistan II Özeleştiri Çâkeri miydim ki ben gamın? Çökerdi yüreğime dembedem, Fakir bir de gam yükünü, Bir de elemin yükünü, Çekerdim. Divâne miydim ki devâsâ dertler, Yetmezmiş gibi yüreğime, Başka yüreklerin dertlerini düşünür, Deşerdim. Serveri miydim ki servistânın? Hayatın huysuz atında süvari, Olan ben, Akıbet buraya gelecek birini Esrik, çılgın ama sessizce Severdim. Onu sevmemek mümkün müydü? “Kün” emri onda yinelenmiş gibiydi, Ben ise gözlemci bir rüzgâr, Durup eğlenmeye vakit mi var? Eser ve giderdim. Servistan IV Yâsin sükûneti Sevilen sevene karşı sessiz, Başkasına sevinçler de dağıtsa... Sükût, kara yazısı sevenlerin, Onlar da ne türlü bir kâğıtsa, Hep keder üstüne yazdılar aşkı. Sessizce haykırıp durdular, Bu da ne biçim bir ağıtsa. Bizim illerde kara sevdâ gibiydi kar Çünkü sessizdi ak da olsa. Karanlık ve derin bir sükût idi kar, Acısı uzardı, sevinci kısa; Şimdi dilerim yine yağsın, buz kessin ortalık, Buz kessin, karayel es...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"