ben bittim, kulbu bulamıyorum, çok fazla soyulmuşum hiçliğin arka sokaklarında, çok fazla merhametsiz akşam geçirmişim, yetmezmiş gibi bir takıntı ölümcül kadınlara. ben bittim, sarın beni, paketleyin, Normandy'nin kuşlarına ya da Santa Monica'nın martılarına fırlatın, artık okumuyorum, artık üremiyorum, tel örgünün üstünden yaşlı adamlarla muhabbet ediyorum. intihar kompleksimin çözüldüğü nokta bu mu?: birinin bana telefonda sorduğu şu soru: Kerouac'la hiç karşılaştın mı? otobanlarda beni geçmelerine izin veriyorum artık. 15 yıldır kimseyle yumruk yumruğa gelmedim. gecede üç kez işemeye kalkıyorum. ve sokakta bir yosma gördüğümde tek gördüğüm bela. ben bittim, başladığım yere döndüm, tek başıma içiyor ve klasik müzik dinliyorum. ölümle ilgili asıl mesele hazırlanmak. bir kaplan yürüyor düşlerimde. ağzımdaki sigara patladı. tuhaf şeyler hâlâ oluyor. hayır, Kerouac ile hiç karşılaşmadım. gördünüz mü?: tamamen boşa geçmemi...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"