I Sokağa çıkacağız, sorumsuz güz çırpınırken bir kepenkte. Büyüsek de yeni olduğunu savunacağız evrimin. Uzadığını düşleyeceğiz, sokağın, çoğaldığını, dar, bir geçenek gelişimi içinde karıştığını sarmaşığa. Sıçradığını çamurla, bulaştığını kararsız bir adıma, girdiğini içeri, ürkütücü, yıpratarak, içeri. Sokağa çıkacağız, tam lâmbaların yandığı an: Susacağız, susarsak. II Gece bir dolama gibi düşecek, ilkyaz sıyrılırken maviden. Toprağa çıkacağız, sürgün. Yırtılan güllerin arasında, çoğu kez, tutamayacağız kendimizi, yürüyeceğiz. Boynueğik yivlerine alışacağız sağanağın. Çoşku hafif tüyünden işleyecek içimize. III Güneşe gideceğiz. “Sev bizi” diyeceğiz: “Kirli, yasak, boşyereyiz”. “Kazan bizi” diyeceğiz: “Yokluğuz”. “Tut bizi elimizden, uçurumun kenarındayız; it bizi” diyeceğiz. Bezelerimiz acıyla salgılayacak. Güneşe giderken. IV Ateşe gideceğiz. “İnsana güvenme” diyeceğiz. “İnsan geçersizdir”. “Kendine güvenme”. Ateşe ...