Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayat da böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek.

“.. bostan dolabının yanındaki, suları bana kahverengi gözüken o küçük ve eskimiş havuzdaki solgun ve kederli nilüferlere bakardım çocukken, babam onların kökleri olmadığını anlatmıştı bana. Neden bu çiçekleri hep bir şeylere benzetmek için kullandıklarını ancak büyüyünce anladım. Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi azade ve özgür oluyorlar, ama küçük bir havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı. Hayat da böyle bir şeydi benim için; hep bir yerlere gidecekmiş gibi duran, yalnız ve bir yere gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu. Ben de bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim; öyle solgun bir nilüfer gibi bir havuzun içinde yalnız başıma durdum, köklerimi salamadım, ne olduğum yere sağlamca yerleştim, ne başka diyarlara kaçabildim, içinde durduğum havuzla birlikte kirlenip eskidim. Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler oldu, ama kimse yakasına takmadı beni, kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp büyütmek için uğraşmadı; onlara ihtiyacım ol...

EN SON NERDE KARŞILAŞTIK SENİNLE?

Diyelim ki mühürlenmiş bir kapının önünde Bıçağın ucunda belki, karanfilsiz sabahta Yüzümüzü boydan boya geçiyorken bir nehir  Dağlar oynarken yerinden, çırağı paylarken usta En son nerde karşılaştık seninle?  Yarım bir şiirde belki, tamamlanmamış acıda  Yeni kamçı siparişi veriliyorken örneğin  Yarası kabuk tutmayan atın adına En son nerde karşılaştık seninle?  Sevinçli ikindi vakti, karanfilsiz sabahta  Uçurum imgesinden vazgeçmişti bir şair  Kendini uçuruma fırlattığı sırada İpi kopmuş uçurtmanın, lunapark kapatılmış  Ve ilk çocuk grevi başlamış mıydı acaba?  Ağzımızın kıyısından kuş sürüsü havalandı Çarmıhına yakışan İsa'dan konuşunca En son nerde karşılaştık seninle?  Yeni desenler isterken tül perde cam kenarında  Beyaz kadın arzularken zenci bir erkek  Bir köprü tutunurken kendi korkuluğuna En son nerde karşılaştık seninle? Kırık aşk öyküsünde, bir kitap kapağında  Ok terk etmiş yayını, dile düşmüşüz artık  San...

ADIN

Adını anıyorum yangın çıkıyor Adını anmadığım zamanlarda üşürüm Bütün gemilerden kovulan tayfayım ben Çünkü güllerimi denize düşürürüm Olmadık zamanlarda geliyor adın Karıştırıyor beni çocukların arasına Yeniden işe alınmamı sağlıyor Ricalarda bulunarak kaptana Saksılı bir pencereden giriyor Gece yatısına geliyor adın Sokuluyor yorganımın altına Güzel şeyler oluyor anlatsam anlatamam Diyelim su doluyor çöldeyken matarama Adın göle inen geyik sürüsü Saklıyor avcıların tüfeklerini Bir kitap dolusu şiir oluyor Çözüyor gecenin dilsizliğini Adın ipek gömleğimin deseni Abdülkadir Budak 

Yedi Eyvah

1/ Fayton koştular diyorum atlara Kırbaçlar yedi fayton, kan ter içinde Bazen olur böyle şeyler Yer değişir inanmakla yetinilen değerler Fayton koştular diyorum atlara Çocuklar bu işe anlam verdiler Ey faytonu fayton, atı sadece at bilenler! Ey faytondan bir at olup inenler! 2/ Tuhaftır, yaprağın yerine geçti rüzgâr Yaprak yerine geçince öğrendi savrulmayı Bir ağaçtan bir daldan uzak düşmek nasılmış Can çekişmek parkta içen sarhoşun ayak altında Güzün simgesi olmak, yaz logosu olmak varken Rüzgâr bunu yaprağa dönüşünce öğrendi Kim ne kadar ders almıştır, bilinmez Bilinir bir rüzgârın kopararak estiği Ey rüzgârken yaprak olup düşenler! Ey yaprakken rüzgârı aşk bilenler! 3/ Usta çıraktan öğrendi dükkan süpürmesini Azar , küfür ve kulağı çekilmek Nasıl acı verirmiş, usta bunu öğrendi Şimdi kuşlar açıyor dükkanını her sabah Yıldızlar kapatıyor akşam olunca Roller değişti birden, değişir bazen Bir çay söylüyor usta bir koşu çırağına Ey her zaman usta olan çıraklar! Ey ustalaştıkça çırak kal...

DÜŞMANIMIN SAYISI ÜÇ

Tabutuma ilk çiviyi kim çakar Doğrusu bunu merak etmiyorum da İlk kim merak eder ayakkabı numaramı Üstelik dünyayı yürümelerden Kurtulduğum sırada        Ayakkabı numaram kalacak, biliyorum        Ayaklarım değil de İlk kim anar adımı yas günlerinden Çıktıktan hemen sonra ve de lanetle Üçten fazla düşmanım olmadı benim Uğraştım, indiremedim sayıyı bire        Düştüğüm kalacak, bunu da biliyorum        Yürüdüklerim değil de Abdülkadir Budak 

Benim için şiir bir evdir, "Eve gitmek istiyorum"

İmkansızken gülmeyi çok sevdim ! * * * Ne de olsa, sadece bir başkasının yerlisine aşık oluyorsun - seviyorsun. * * * Aşk için buluşmalısın, gerisi için kitaplar var. * * * Yaratıcılık, yalnız insanlar tarafından yaratılan yaygın bir nedendir. * * * Sevmek - bir insanı Allah'ın istediği ve ana-babasının onun farkına varmadığı şekilde görmektir. Sevmemek - bir kişiyi ailesinin onu yaptığı gibi görmek. * * * Bir insanı seviyorsam, benden daha iyi hissetmesini istiyorum - en azından dikilmiş bir düğme. Dikilen düğmeden tüm ruhuma. * * * Benimle yatmadığına ve içmediğine göre benim hakkımda ne bilebilirsin? * * * Dünyada ikinci sen yok. * * * Bir bakış açısına sahip olmak istemiyorum. Vizyon sahibi olmak istiyorum. * * * Dinleyin ve unutmayın: Bir başkasının talihsizliğine gülen herkes aptal veya alçaktır; çoğu zaman - ikisi de... Bir kişinin başı belaya girdiğinde - bu komik değil... Bir kişiye slop döküldüğünde - bu komik değil... Bir kişi takıldığında - bu komik değil... Ne zaman bi...

Gabuzzi

Can İren için Öyküme Gabuzzi adını veriyorum Gabuzzi kimdir ya da nedir Ben Gabuzzi’ yi tanıdım mı Şimdi ortaya bir Gabuzzi sorunu çıkıyor Gabuzzi deyince ben neyi anımsıyorum Manik depressivler kendilerini değil başkalarını öldürürler Diyor Süm Ben kimi öldürdüm beni ya da bir başkasını mı Bunu bilmiyormuşum gibi yazmak istemiyorum Hiç kimseyi öldürmedim ben Rahibe okulunda okumuş olmak gençken ki ben hep gencim Hiç ölmeyeceğim işte Ölüme ölmemekle karşı çıkıyorum Ölmemekte bir çeşit ölüm mü İçim seviniyor gene bu kaçıncı sevgi sevgi mi Sevinç mi Artık sözcüklere inanmıyorum sözcükler yanıltıyor beni Ağzım kafamdan ırak neye yakın ağzım Ninni gibi böyle dinle Herkes uyuyor Ben de uyuyorum de Işığı kapa da seni de uyutayım Kalemi yoksa birine mi verdin çok güzel kalemdi o Kapuskanın içinden Bunni ‘nin saçı çıktı Gerede’de karlar altından çiğdemler çıkar Esentepe’de Gabuzzi huzur evine gitmiyor Ve Çemberlitaş’ta bir bonmarşe var Bir odaya iki kişi yatırdıkları için Ve huzur bulamadığı i...

ile

''ne kadar sürebilir bu?'' diye sordun, ilişkimizle ilgili; ben de, ''niceliği önemli değil, niteliği önemli'' dedim - sonra, ''hep böyle olabilecek miyiz - her şey öylesine değişiyor ki...'' dedin. ben de ''biz kendimiz - özgürce - değiştirebilirsek, olabilir'' dedim. ince bir dengeydi bu - saçma, belki, ama şöyle bir sonuca vardım, sonunda: - ilişki için belirleyici olan, senin ile benim, zamansal olarak, n e k a d a r birarada bulunduğumuz değil, yaşamsal olarak, n e k a d a r şeyi birlikte geçirdiğimizdir - bunun da 'nicelik'le hiçbir ilgisi yoktur. en uç durumu düşün: sen ile ben, hiç 'birarada' olmadan da 'birlikte' olabiliriz (biraz önce bunun üzerinde durdum:) - ben, tek başıma birşey yaparken seni düşünerek yapıyorsam, yaptığımı; sen de, tek başına birşey yaparken beni düşünerek yapıyorsan, yaptığını, birlikteyizdir. bu bir avuntu mu? ** Seni bırakmaya hazırlamaya çalışıyordum kendimi..  **...

Marina İvanova Tsvetaeva Hayatı ve Eserleri

Marina Tsvetaeva ve Vladimir Sosinsky Bir insanı sevdiğinizde, onu hayal etmek için her zaman gitmesini istersiniz Marina Tsvetaeva 8 Ekim 1892'de Moskova'da doğdu.  Kişiliğine ve işine karşı belirsiz bir tavrım var.  Ancak Rus edebiyatındaki rolünü ve tüm Rus şiiri üzerindeki etkisini tanımamak haksızlık olur.  Bu tarihle bağlantılı olarak, Marina Tsvetaeva hakkında en ünlü olmayan bazı metinleri Kulüpte yayınlamak istedim.  Vladimir Sosinsky'nin anılarını seçti.  Ve bu yüzden. "İki Yoldaş Hizmet Ediyordu" filmini hatırlıyor musunuz?  Finalinde, Vladimir Vysotsky'nin oynadığı beyaz bir subayın, Kırım'dan yola çıkan son gemiye binmeyi başardığında kıyıda bırakmak zorunda kaldığı sadık savaş atına baktığı güçlü bir sahne vardı.  At, umutsuzluk içinde geminin arkasından yüzdü ve zabit zihinsel ıstıraba dayanamayarak kendini vurdu.  Unutma?  Yani, bu memurun gerçek bir prototipi vardı: Vladimir Bronislavovich Sosinsky. Vladimir Sosinski Vladimir...